DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Olgun Sert
Olgun Sert
Giriş Tarihi : 28-03-2025 19:44

TERÖR EYLEMLERİ VE SİYASİ FİGÜRLER...

27 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesi Fis köyünde adını Kürdistan İşçi Partisi (PKK) olarak değiştiren Marksist-Leninist temelli bir terör örgütü kuruldu. Kuruluşu ile birlikte yayınladıkları bildirgeyle hareket alanlarının genişletildiğini, şehir eylemlerine başlayacaklarını ilan eden bu terör örgütü ilk silahlı eylemini 15 Ağustos 1984 tarihinde Siirt-Eruh İlçe Jandarma Komutanlığına yapmış, ilçe merkezindeki cami hoparlöründen halka propaganda yaparak kendi tabirleri ile T.C.ye karşı silahlı mücadele başlattıklarını ilan etmişlerdi. Bu saldırıda bir Jandarma Astsubay ile bir Jandarma Onbaşı şehit olmuştu.

Pkk terör örgütü kuruluşu itibarıyla dört ana safha belirlemişti. Bunlar “Kuruluş-Savunma-Denge-Saldırı “ safhaları ve nihayet sözüm ona devletleşme stratejisiydi. Bu sözde devletleşme stratejisini Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu,Suriye ve Irak’ın  kuzeyi ile İran’ın kuzeybatısını içine alan sözde Büyük Kürdistan Devleti ile nihayete erdirmek istiyordu.

 

Pkk terör örgütü amacına giden süreçte silahlı eylemlere başladığında ne yazık ki TSK çok hazırlıksız yakalanmıştı. Dış yardımlara muhtaç ve nitelikli de olsa insan yoğun ağırlıklı ve teknolojik güç anlamında arzu edilen seviyede olmayan TSK,Pkk’ya terörle mücadelede gereken ezici darbesini vuramamış, terörle mücadele  Jandarmaya bırakılmıştı.

 

Pkk terör örgütü ile mücadelede dönemin basiretsiz bazı siyasi liderleri yanında Türk Silahlı Kuvvetlerinin hazırlıksız olmasını fırsata çevirmek isteyen Pkk terör örgütü kuruluş aşamasını tamamlamadan savunma konumunu atlayarak saldırı safhasına geçmiş, saldırı safhasında basiretli bazı siyasi liderlerin hamleleri ve TSK’nın mücadeleye topyekun müdahil olması nedeniyle ağır zayiatlar vermiş  (1992-1994) ve girmek istemediği savunma safhasına geri dönmüştür.

 

Pkk’nın savunma safhası döneminde yine bazı basiretsiz siyasetçilerin yönetimde olması ve yanlış kararlar alması nedeniyle toparlanmış, tekrar saldırı safhasına geçmeye çalışmış ve bu şekilde yıllarca vur-kaç taktikleri ile ismini duyurmaya devam etmiştir. Ancak bu aşamada dahi Türk’ün askeri ile mücadele edemeyeceğini anlaması için çok ağır kayıplar (takribi 40.000) verme durumunda kalmıştır.

 

Günümüze geldiğimizde ise ileri düzeyde her türlü teknolojik yeterliliğe sahip olan TSK karşısında Pkk terör örgütü ülkemiz sınırlarında tutunamayıp ABD ve İngiltere destekli Irak-Suriye ve İran topraklarında tutunmaya, güç toplayıp denge stratejisini sağlamaya çalışmaktadır. PKK terör örgütü Irak’ın kuzeyini merkez alarak KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) çatısı altında Suriye’nin kuzeyinde PYD ( Demokratik Birlik Partisi), YPG (Halk Koruma Birlikleri), İran’ın kuzeybatısında PJAK (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi)  yapılanmaları ile bu ülkelerde sözde eyaletler kurmuştur.

 

ABD ilk hamle olarak İsrail’in güvenliği için İran’da kurdurduğu PJAK yapılanması üzerinden İran’da iç kargaşa ve halk ayaklanması çıkartıp müdahalede bulunarak kendisine yakın yönetim kurma amacı ile iç kargaşa çıkartmak için planlar yapmıştır. Bu planlar sonucunda PJAK İran’da birkaç kez iç kargaşa başlatmış olsa da İran bunları çok sert şekilde bastırmıştır. İran ise ABD’nin Pkk’nın İran yapılanması olan PJAK üzerinden kendisine yapılan hamlelere karşı Pkk ile anlaşarak silah dahil her türlü desteği verip Pkk’nın Iraktaki Barzani özerk yapılanmasını hedef alıp Talabani aile yönetimine destek sağlamıştır. İran hemen yanı başında bulunan Barzani ve Talabani’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimine sahip olma kavgalarını çok iyi kullanmış ve kullanmaya da devam etmektedir.

 

İran’ın bu hamlelerine karşın ABD;  Pkk ile görüşüp Irak’ta Barzani ailesinin yönetimindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi çatısı altında birleşmelerini istemiş ancak Pkk terör örgütünün sözde başkanlık konseyi bu teklifi kabul etmemiş, sözde büyük Kürdistan’ın kendi yönetimi altında oluşması gerektiğini istemiştir. Sözde Pkk Başkanlık Konseyinin bu isteğindeki ısrarcılığı üzerine ABD; Pkk’yı terör örgütü listesine alarak tasfiye etmeye çalışmış ancak sürece İran’ın müdahale etmesi nedeniyle bu amacına ulaşamamıştır.

Bu süreçte Türkiye, İran’ın Pkk’ya verdiği açık desteği kesmek  maksadıyla Kuzey Irak ve İran-Kandil dağı hattına operasyon yaparak güvenli tampon bölgeler oluşturmuştur. Türkiye’nin yaptığı bu hamlelere rağmen İran Pkk terör örgütüne Irak,Suriye ve Lübnan’daki Şii yapılanması üzerinden her türlü desteği vermeye devam edince herkesin bildiği gibi Türkiye’nin desteği ile Suriye’de rejim değişikliği yapılmış, İran’ın ahtapot kolları kesilmiştir.

 

Tüm bu oyunlar, yapılanmalar, olaylar sonrasında ülkemiz yönünden çok kritik döneme girmiş bulunmaktayız. Bu süreçte İngiltere tarafından istihbarat örgütü MI6 üzerinden ele geçirilmiş bazı siyasi figüranlar nezdinde iç hareketlilik ve kargaşa planlarının uygulamaya konulduğu görülmektedir. İngiltere tıpkı 1925 yılında Musul harekatına başlamak üzere olan ordumuzu oyalamak ve bu harekatı akamete uğratmak için nasıl ki “Şeyh Said” ayaklanmasını çıkartıp Misak-ı Milli sınırlarımıza dahil etmek üzere olduğumuz Musul harekatını akamete uğratmışsa bugün de benzer planı sahneye sürmüştür. Aslında İngiltere bu planını ABD başkanlık seçimleri öncesinde sahneye sürmeyi ve sürece Kürt kökenli vatandaşlarımızı da dahil etmek istedi ama  hesaba katmadığı Türk devlet aklının bilgeliğini geç de olsa anlamış oldu.

 

Önümüzdeki süreçte ABD’nin Pkk üzerinden Suriye-Türkiye hamleleri, İran’ın Azerbaycan ve Türkiye hamleleri, İsrail’in Suriye ve Türkiye hamleleri, ABD-İngiltere-Fransa ve İsrail’in Doğu Akdeniz-Kıbrıs-Suriye ve Türkiye hamleleri, Rusya’nın Suriye ve Türkiye hamleleri, Fransa’nın Libya-Somali-Sudan ve Türkiye hamleleri, ABD’nin Mısır-Filistin-Suriye-Lübnan-Ürdün ve Türkiye hamleleri, İngiltere’nin Türkiye’nin iç siyasi figüran hamleleri sahneye sürülecekleri zamanı bekleyen saatli bomba gibi beklemektedir.

 

Tüm bunların yanında ülkemiz üzerinde çok sinsi ve kurnazca planları uygulama sırasına koyan İngiltere için onun anladığı türden karşı planları uygulamaya koyma sürecinin şiddetini artırmanın zamanı gelmiştir. Her zaman olduğu gibi Türk Milleti asildir ve gereğini gereken şiddeti ile elbette yapacaktır.

 

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3077
  • 2FENERBAHÇE3072
  • 3REEDER SAMSUNSPOR3051
  • 4İKAS EYÜPSPOR3150
  • 5BEŞİKTAŞ3049
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3048
  • 7TRABZONSPOR3042
  • 8GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3042
  • 9KASIMPAŞA3142
  • 10GÖZTEPE3040
  • 11TÜMOSAN KONYASPOR3140
  • 12ONVO ANTALYASPOR3040
  • 13BELLONA KAYSERİSPOR3037
  • 14ÇAYKUR RİZESPOR3037
  • 15SİPAY BODRUM3134
  • 16CORENDON ALANYASPOR2931
  • 17NET GLOBAL SİVASSPOR3131
  • 18ATAKAŞ HATAYSPOR3019
  • 19ADANA DEMİRSPOR30-2
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA