Yıllarını terör ve terörizmle mücadeleyle geçirmiş biri olarak 2006 yılından beri yazdığım köşe yazılarımda sürekli Pkk ve hedefleri ile ilgili aydınlatıcı bilgiler verdim. Pkk terör örgütünün hedefine giden süreçteki aşamalarının kuruluş-denge-savunma-saldırı ve siyasallaşma stratejileri olduğunu sürekli yazdım.
Bugün ( 12.05.2025) ititbarıyla Pkk terör örgütünün sözde başkanlık konseyi aldıkları fesih kararını açıklayarak Pkk’nın fesih edildiğini bundan sonra Pkk adı altında hiçbir faaliyette bulunmayacaklarını ilan etmiş oldu.
Daha önceleri de defalarca yazdım tekrar edeyim; Pkk terör örgütü Filistin Kurtuluş Örgütü kontrolündeki Lübnan’ın Bekaa vadisinde kendisine tahsis edilen eğitim kamplarında silahlı eğitimlere başlayarak ülkemize gönderdiği teröristlerle silahlı eylem ve katliamlara başlamış, zamanla Irak’ın kuzeyini merkez alarak KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) çatısı altında İran’ın kuzeybatısında PJAK (Kürdistan Özgür Yaşam Partisi) Suriye’nin kuzeyinde PYD ( Demokratik Birlik Partisi), YPG (Halk Koruma Birlikleri), yapılanmaları ile bu ülkelerde sözde eyaletler kurmuştur.
İran,Pkk’nın İran yapılanması olan PJAK üzerinden kendisine yapılan hamlelere karşı Pkk ile anlaşarak silah dahil her türlü desteği verip Pkk’nın Iraktaki Barzani özerk yapılanmasını hedef alıp Talabani aile yönetimine destek sağlamıştır. İran hemen yanı başında bulunan Barzani ve Talabani’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimine sahip olma kavgalarını çok iyi kullanmış ve kullanmaya da devam edecektir.
Gelinen son aşamada ise ABD’nin açıktan,İsrail ve İran’ın ise örtülü destek verdiği Pkk terör örgütü PYD-YPG adıyla Suriye’nin kuzeyinde çok önemli bir alanı ele geçirip adete bir devlet yapılanmasına girmiştir. Bu yapılanmadaki asıl hedef Pkk’nın Türkiye içerisinde kurmayı planladığı ancak bir türlü istediğini yapamadığı “saldırı ve siyasallaşma” stratejilerini Suriye'nin kuzeyinde tamamlayıp burayı siklet merkezi yaparak ülkemize yönelmekti ama ülkemizin desteği ile oluşan Suriye devrimi bu plana da engel oldu.
ABD Başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın başkan seçilmesi, Türkiye'nin desteği ile yapılan Suriye devriminde iktidara Türkiye'nin desteklediği yönetimin gelmesi, bölgesel çıkarları ve dengeleri yeniden yıkmış süreç tamamen ülkemizin lehine gelişmiştir.
Suriye'deki yeni dönemde Dışişleri Bakanımız Sn. Hakan Fidan’ın sürekli olarak Suriye'deki denklemde Pkk olmayacak açıklamaları Pkk’nın kendisini fesih etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Bu aşamada asıl bundan sonrası gelişmeler çok önem arz etmektedir. Anlaşılan o ki; Pkk terör örgütünün çatısı altında kalan Suriye’deki PYD-YPG İran ve Irak örgüt yapılanmaları ile birlikte artık özerk olarak hareket edeceklerdir. Bu yeni süreçte Suriye’de PYD-YPG Arap nüfusun yoğun olduğu yerlerden çekilecek Suriye'nin enerji kaynaklarının olduğu bölgelerde Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi özerk bir oluşuma gidilecektir.
İran’da yapılanan Pkk’nın diğer kolu PJAK ise ABD çıkarları için hareket etmeye devam edecektir. Irak Pkk yapılanması ise Irak Kürdistan Özerk Bölgesi ile iktidar mücadelesi için silahlı çatışmalara devam etmemeleri için ABD baskısı ile Irak Kürdistan Özerk Bölgesi yönetiminden pay alıp bu yönetimle beraber hareket edecektir.
Bölgede oluşan yeni yapılanmalar doğrultusunda Türkiye ileride yine aynı oyunlara ve saldırılara maruz kalmamak için muhtemelen Suriye sınırında takriben 30-40 km derinlikte bir tampon bölge oluşturacak,oluşturulan bu bölgelere Türkmenlerin oluşturacağı eyalet sistemi kurulacaktır.
Ülkemiz adına bölgede kısa,orta ve uzun vadede olabilecek senaryolara karşı hazırlıklı olmaya devam etmekte fayda olacaktır. Kısa vadede (1-5 yıl) Pkk’nın Irak yapılanması ile Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi arasında silahlı ve şiddetli çatışmaların olacağını, İran’ın “Bölgeyi karıştır rahat et” devlet stratejisi gereği bu çatışmalarda Pkk’yı destekleyeceğini değerlendiriyorum. İran’ın bu hamlelerine karşın ABD ve İsrail’in Pkk’nın İran kolu PJAK üzerinden ve İran’ın kuzey bölgelerinde yaşayan Güney Azerbaycan'lı Türklerinde bu karışıklıklara dahil edileceğini,İran’ın bu iç karışıklıkları nedeniyle Azerbaycan ile vekil güçleri aracılığı ile terör eylemleri başlatacağını değerlendiriyorum.
Orta vadede ise (5-10 yıl) Suriye’de yapılacak olan Anayasa oylaması ile Eyalet Sistemi ile Suriye asgari beş Eyalete bölünecek olup bu Eyalet yapılanmasında Türkmenler ile Kürtler mutlaka yer alacaktır.
Uzun vadede ise (10-20 yıl) Türkiye-Suriye-Irak-Ürdün ve Lübnan’ın da içerisinde bulunduğu bir ortaklık yapılanmasına gidileceğini değerlendiriyorum.
Pkk terör örgütü kağıt üzerinde kendini fesih etse de bölgesel izleri ve etkileri mutlaka devam edecektir. Pkk’nın geldiği bu aşama ülkemizde şimdilik bir oluşuma gidemeyeceğinin kesin olarak kabullenmesidir. Bu kabullenme doğrultusunda bölgesel kalkınma ve yatırımlar yanında bölge vatandaşlarımızın aidiyet bağını güçlendirici hamlelere ve stratejilere hız vermek gerekiyor. Bu aşamada yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yerel dilde eğitim hakkı, yerel kaynaklardan daha fazla pay alınması gibi tavizlere asla girilmemelidir. Böyle bir yanlışa düşüldüğü anda ülkemizin üniter yapısı bir daha asla bütünleşemeyecek düzeyde hasara uğrar,çok aktörlü yeni bir bölücülük hamlelerine ortam hazırlanmış olur.
(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)