Advert
https://www.sakaryadetayhaber.com/files/uploads/user/6107f0a7614917c3c78a74ebe45f00ca-616edffbe5bfa4fdf722.jpg
Olgun Sert

İNANÇSIZLIĞA GİDEN ROBOTİK KUŞAK

09-08-2023 11:31

Son dönemlerde gençler için kullanılan ve bazı art niyetli siyasetçilerin suistimal ettiği bir tabiri sıklıkla duyuyoruz. Bu tabirin adına “Z” kuşağı denilmiş ve bazıları bu kuşağın hamisi olduğunu iddia etmeye başladı. Bu “Z” kuşağı hamiliğine soyunanlara söyleyeyim: ”Z” kuşağı dönemi bitti. Yeni dönem başlayalı çok oldu.

Kuşak sınıflandırmasının tarihine baktığımızda genel bir fikir birliği içerisinde 1945 ve öncesi doğanlara “Gelenekçiler”, 1946-1964 döneminde doğanlara “Sessiz Nesil”, 1965-1976 döneminde doğanlara “X Kuşağı”,1977-1995 döneminde doğanlara “Y Kuşağı”,1996-2012 döneminde doğanlara “Z Kuşağı” isimleri verilmiştir.

Dünya gençliğini ve nüfusumu kuşak adları ile adlandırma faaliyetleri elbette bitmeyecek. Bundan sonraki kuşak isimlendirme dönemlerinin ise 2012-2024 döneminde doğanlar “Alfa Kuşağı” olarak daha şimdiden adlandırıldılar. 2025-2039 döneminde doğanlara “Beta Kuşağı” kuşağı 2039 ve sonrası doğanlara “Gama Kuşağı”, ve “Delta Kuşağı” denileceğine küresel sermayedarlar şimdiden karar vermişler.

Ülkemiz nezdinde bazı siyasi oy bezirgânlarının dilinden düşürmediği “Z Kuşağı” dünya ekonomisine hükmeden Yahudi kökenli beş aile kontrolünde 2012 yılında bitirildi. Bu kuşağın yerine 2012 ve 2024 yıllarında doğanlara artık İbranice Alef, Yunanca Alfa kuşağı dönemi denilerek stratejik eylemlere çoktan başlanıldı.

Modern İbranicede Alef "me'ulaf", ki İbranice [ʔ-l-f] (alef-lamed-pe) kökünden oluşur, "le'alef" çekimsiz yükleminin edilgen halidir ve "eğitilmiş" veya "evcilleştirilmiş" anlamına gelmektedir.

İbranicede Alef, güncel ifadeyle “Alfa Kuşağı” İbranice “evcilleştirilmiş” anlamı içermektedir. İbranice Alef “Alfa” kuşağı olarak adlandırılan ve yine İbranice “evcilleştirilmiş” anlamına gelen bu kuşağa biraz irdeleyecek olursak Pandemi’nin etkisinde kalan kuşak olduğunu görmekteyiz.

 

Alfa Kuşağı denilen bu kuşak üyeleri, genel itibariyle Y kuşağı mensuplarının çocuklarıdır. Genelde oyuncaklar veya geleneksel medya araçlarından ziyade güncel teknolojik aletler ile vakit geçiren ve içine kapanık bireyler olarak bilinirler.

 

Alfa kuşağı denilen bu kuşağın Pandeminin etkisiyle İPadl’ler ve akıllı telefonlarla büyüyen kesim olduğunu, Pandeminin de etkisiyle yaygınlaşan çevrim içi eğitimi alan ilk nesiller olduğunu görmekteyiz.

Alfa kuşağı denilen kuşağın önceki nesillerin aksine çok fazla paylaşımdan hoşlanmadığı, sahiplik güdüsü nedeniyle paylaşım karşıtı duruş sergiledikleri, kurallarla kısıtlanmayı istemedikleri, baskın ve kontrolcü ebeveyn modeli onlarda etkisiz kaldığı, dijital dünyalarının onları sonsuz sayıda perspektifle temasa geçirdiğinden enerjilerini kontrol altına almanın zor olduğu görülmektedir.

Şimdi gelelim ülkemizi ilgilendiren boyutuna:

Nüfusumuzu ve demografik yapı yanında millet olmanın temel dayanak bileşenlerini görmek için sokaklarımızda kısa bir tur atmamız yeterli. Millet olabilmek için olmazsa olmaz bazı temel ilke ve birliğin olması gerekmektedir. Millet olmanın bu temel ilkeleri:

· Dil birliği.

· Kültür birliği.

· Tarih birliği.

· Vatan birliği.

· Ahlâk birliği.

· Örf ve adet birliği.

· Din birliği’dir.

Sokağa çıktığımızda bu ilkelerden kaç tanesinin sağlam bir kale gibi ayakta kalabildiğini görebiliyoruz. İşte burası tartışılır.

Gençliğimiz İbranicede Alef, güncel ifadeyle “Alfa Kuşağı” isimlendirmesi ile ve yine İbranice “evcilleştirilmiş” “eğitilmiş” anlamına gelen bir yola doğru gidiyor. Tek tesellimiz Yahudi projesi olan “Alfa” ve diğer gelecek kuşakların mevcut hali ile nüfusumuza olan oranının şimdilik %25 seviyelerinde olması.

Milletimiz; askeri vesayet döneminin başladığı 27 Mayıs 1960 tarihinden askeri vesayet döneminin bitirildiği 27 Nisan 2007 askeri darbe teşebbüsüne kadar her türlü eziyet ve zulümlere, dini baskılara maruz kalmıştır.  Askeri vesayet ve baskılara rağmen millet olmanın ilkelerine sımsıkı sarılan aziz milletimizin sanal kuşak ve sanal nüfus yetiştirip “Robotik” kuşak oluşturma hamlelerini boşa çıkarma zamanı gelmiş ve hatta geçmektedir.

Çocuklarımızı Yahudi ve türevlerinin ulaşamayacağı robotik ve sanal eğitimlerden koruyup kollamak, milli ve manevi değerlere göre yetiştirmek Türk Milletinin asli görevi olmalıdır. 2025-2039 dönemi “Evcilleştirilmiş robotik kuşak” hedefi ile “Beta Kuşağı “ olarak planlandı ve plan sorunsuz devam ediyor. Bu tehlikeli gidişata bireysel mücadele ile engel olunamayacağı apaçık ortada. Aman dikkat!

 

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)

 

 



 

 

Neler Söylendi?