PAROLA. KAZ DAĞI İŞARETİ. DİPSİZ GÖL

PAROLA. KAZ DAĞI

İŞARETİ. DİPSİZ GÖL

Askerler ve askerlik yapanlar bilir. Askeri birliklerde nizamiyeden veya başka alandan girişlerde parola sorulur. Parolayı unuttun mu yandın.Kendi birliğinine bile giremezsin. Başın beladadır.

 Definecilikte de benzer bir durum vardır.Definenin bir işareti vardır.O küçük bir parçadır.Asıl hazine onun işaret ettiği yerdeki büyük gömüdür.

1985 yılı Sonbaharıydı. Yöreyi iyi bilen , iyi tanıyan bir yakınımla Kaz dağlarında üç gün üst üste farklı bölgelerinde gezintiler, incelemeler, ziyaretler yaptık. Dağları , doğayı gezdik. Oradaki havayı soluduk.Kaynak sularından içtik.En sonunda Güre kaplıcalarınında keyfini çıkardık. Çok keyifliydi. Hala hafızamda, daha dün gibi.

 Kaz Dağlarını gezerken dağın eteklerinde ormanın içinde, kireç ocakları, maden suyu işletmeleri,kaplıca işletmesi bile vardı.Fakat pek müşterileri yok. Para kazanmak mümkün görünmüyor.Önce bir anlam veremedim.İşletmelerin sahiplerinden başka gelen giden yok.

Bu adamlar burada ne yapıyor.Yanımdaki arkadaşıma sordum.Nedir bu durum diye.Kendisi de oradaki kireç ocaklarından birinde ara sıra çalışıyormuş.Çalıştığı kireç ocağının sahibi o zamanlar 55-60 yaşlarında, babacan bir adam. O na ziyarette bulunduk. Tanıştık. Konuştuk. Bir yandan çaylarımızı içerken, bir yandan da oluşan samimiyetin de etkisiyle merakımı gidermek için sorular sorarken, o da bir bir anlattı.

Meğer Kaz Dağlarının etrafındaki bu kişilerin asıl derdi iş yapmak değil, oradaki var olduğuna inanılan büyük bir hazinenin peşindeymişler.

Ne kadar büyük bir hazine olabilir diye sorduğumda,1.Dünya savaşı sonrasında 1919-1922 yılları arasındaki işgal yıllarında düşmana karşı mücadele veren çetelerin aksine, eşkiyalık yapan, köyleri basıp insanları soyan çetecilerin bir tanesi, bütün Ege Bölgesinden, soydukları köylerden, insanlardan topladıkları, bilezik yüsük, küpe, para altın, gümüş değerli madenden yapılmış eşye takıları gizlemeye yer ararken bir mağaraya rastlamışlar.Ellerindeki bu hazineyi buraya gizlemeye karar vermişler. Mağaraya girdiklerinde bir de ne görsünler.İçerisi dağ gibi yığınla bir hazine. Altınlar, gümüşler, altın ve gümüşten yapılmış eşyalar, değerli taşlardan yapılmış ziğnet eşyaları, altın mutfak eşyaları . Kendi elindekileri de bunun üstüne serpiştirmişler.Diğerinin üzerinde pilavın üstüne serpiştirilmiş tuz tanecikleri kadar kalmış.

İşte Kaz Dağlarının etrafındaki kişiler bu hazinenin peşindeymiş.

Peki bu hazineyi buraya kim bırakmış.

Tarihler 30 Mayıs 1876 yı gösteriyordu.Sultan Aziz bir darbe ile tahttan indirildi.Yerine 5. Murat tahta çıkarıldı.Sultan Aziz tahttan indirilince, Feriye Sarayına götürüldü.O burada kurbanlık koyun gibi akıbetini beklerken, fırsatçılar boş durmadı.

Dolma Bahçe Sarayı yağma edildi. Aynı yağma  Valide Sultan ın oturduğu Beşiktaş Sarayı ndaki dairesinde de yapıldı. Burada bulunan değerli mücevherler de götürülmüştü.Bunların yanısıra altın ve gümüşten yapılmış mutfak eşyaları, ahizeler de alındıktan başka devletin hazinesi de soyuldu.Darphaneden yeni çıkmış Reşat altınları, bu altınların yanı sıraSultan Reşad a ait 7,5 milyon altın lira değerinde altını ve eşyası bu fırsatçıların eline geçti.

Bu yağma sonucu elegeçirilen tahviller, tahta çıkarılan yeni padişah Sultan Murad ın daha veliahdlık döneminde borçlandığı Hristaki Efendi ye(bu sarraf Sultan Murad ın bankeri) verildi.

Değerli taşlardan, madenlerden altınlardan oluşan hazine İstanbul dışına çıkarıldı.Kırk deveden oluşan bir kervanla götürüldüğü Kaz Dağlarındaki bu mağaraya gizlendi.

İşte Kaz Dağlarının etrafındaki hazinecilerin peşinde olduğu hazine buydu.

Kanada şirketi Alamos Gold ile Türkiye  iştiraki Doğu Biga Madencilik şirketlerinin, Türk yetkililerin izniyle Kaz Dağlarında altın madeni arama faaliyetleri 2019 yılının yaz aylarının en çok gündem oluşturan faaliyetiydi.Bir çok insanımız STK cı ve basının tepkisine rağmen Kaz Dağları nın bir bölümünü onbinlerce ağacı kesip adeta traşlayarak, hem de Türk Jandarma kuvvetlerinin korumasında bütün karşı tepkilere aldırmadan faaliyetlerini sürdürdüler. Askerle korunup, çalışma yapılan alana hiç kimse sokulmadığı için ne yaptıklarını bilemiyoruz.

Sonra birdenbire çalışmaları durdurup bölgeyi boşalttılar.Bunların altın madeni peşinde olduklarını sanmıyorum.O kadar tepkiye rağmen çalışmalarını sürdürüp, sonra aniden çalışmalarını durdurmaları, kimbilir belki de o hazineyi buldular.Ya da bulamadılar sa tahmin ettikleri yer orası değildi.

Bir kez daha altın madeni arama adı altında Kaz Dağlarının başka bir bölgesinde arama başlatırlarsa ilk aramada  asıl hazineyi bulamadıkları, hala aramaya devam ettiklerinin göstergesidir.Yok, bundan sonra Kaz Dağlarının başka bir bölgesinde arama yapmazlarsa, hazine ellerine geçti demektir.

Bir başka grup da bu aramalardan cesaret almış olacaklar ki Gümüşhane deki 12bin yıllık Dipsiz Göl de hazine aramak için devletin ilgili birimlerinden izin alarak gölün suyunu boşalttılar.Hazine aradılar ve sonra gölü toprak doldurarak yok ettiler.Hazine buldular mı bulamadılar mı bilmiyoruz ama tam 12 bin yıldan beri varlığını sürdüren bu asıl hazineyi yok ettiler.

Hem Kaz Dağları nda, hem Gümüşhane deki Dipsiz Gölde yapılan aramaların arkasındaki kişiler devletin içinde büyük nüfuza sahip olmalılar ki, bağlantıları en güçlü yerden yapıyorlar ve hiç kimse bunları durduramıyor.

Bu nüfuzlu kişiler engel tanımadan, kanun tanımadan bu kazıları, bu aramaları yaparken  daha bir çok hazineyi başka değerlerimizi kaybettik bazılarını da kaybetmek üzereyiz.Aslında asıl hazine bunlardı.

Burdur da Salda Gölü, doğal SİT alanı. Toki ihalesiyle etrafına bina yapmaya çalışıyorlar.

Eskişehir de tarımsal sit alanına termik sanral dikmeye çalışıyorlar.

İstanbul un kuzey ormanlarının bulunduğu aynı zamanda kuşların göç yollarının bulunduğu yere 3. köprü yapıldı.

Cerattepe Artvin de Dünya nın yüz doğal ormanından biri. Burada bakır madeni açmaya çalışılıyor.

İğneada, Kırklareli nde longoz ormanlarından oluşan park var.Bu tip orman Dünya da sadece İğneada, Kongo ve Amazon da var.Buraya termik santral yapılacaktı, tepkiler üzerine vazgeçildi.Şimdi nükleer santral yapmaya çalışılıyor.

Munzur Dağları ve Munzur Vadisi Milli Parkı maden sahası ilan edildi.

Bulunduğu yöreye hayat veren bir çok dere ve nehire HES ler yapıldı.

10 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf sulara gömülüyor.  Geyve boğazında açılan taş ocakları, Dünya nın en yüksek oksien deposu ve en fazla ve ender bitki çeşitliliğini barındıran o güzelim doğayı yok ediyor.Sanki memleketin başka yerlerinde taş yokmuş gibi.

Kaz Dağları nın ve Dipsiz Göl ün yanısıra bütün bu değerlerimizi de kaybettik, kaybediyoruz.Aslında böyle olmamalıydı.

PAROLA. VATAN

İŞARETİ. AKLINI BAŞINA DEVŞİR olmalı.