KÜLTÜR - SANAT
Giriş Tarihi : 18-12-2022 21:09

ZAVALLI ŞEREF!

ZAVALLI ŞEREF!

Kahvehanenin önünde,son model bir jip durdu.Sağ tarafın çamını açtı -Hasan nasılsın? -Mustafa sen misin ? İn araçtan gelsene.Beraber çay içelim. -Sahi senle bir çay içelim.İyi park edeyim geliyorum. Mustafa, ilkokuldan arkadaşım.Kafası fazla çalışmaz sıradan bir öğrenciydi. -Gel Mustafa çayı nasıl içersin. -Tek şekerli ve demli. -Murat iki çay ver.Biri şekersiz biri tek şekerli. -Nasılsın Hasan?Duydum emekli olmuşsun. - Çok şükür otuz beş yıldan sonra biraz kendimize zaman artıralım dedik. -Çok güzel .Emekli maaşın yetecek mi? -Yeter kardeş.Kanatkarlık gibi bir cevher taşıyoruz yüreğimizde. -Sen okulda çok çalışkan bir çocuktun.Herkes tarafından bu bilinir ve takdir edilirdin. -Şükürler olsun nasip eden Allahıma.Otuz beş yıl şerfiyle .onuruyla tamamlanan öğretmenlik ve okul müdürlüğü. - Bak Hasan Kardeş .Şeref ve onurla kendinizi kandırıyorsun.Yıllar önce yatılı okulu kazandığın zaman Çadır Düzün'de bunu konuşmuştuk. Sen okuyacağım diye tutturmuş, ben ise Almanya ya gideceğim derken sen: -Ben gavura hizmet etmem.Ben gavur parası yemek istemiyorum demiştin. -Ya Mustafa sen neler haırlıyorsun.Doğru bunları konuşmuştuk çocuk aklımızla. Dönerek kahveciye seslendim. -Murat çaylarımızı tazele.Mustafaya dönerek: -Sahi sen ne işler yaptın gurbet ellerde. -Ne gurbeti kardeş.İlk bir kaç ay tedirginlik yaşadım ama daha sonra dili öğrenince yol aldık gitti. Hiç zorluk yaşamadık.Almanyada küçük bir iş yaptın mı kıymetin var.İşşiz kaldığın zamanda devlet var. Biraz da tasarruf yaptın mı? Yağtığın tasarrufları Türkiyede değerlendirince çok varlıklı olma yolu açılıyor. -Bil bakalım kaçıncı daireyi aldım. Olsa olsa iki .üç derken Mustafa dökülüyor: -Yirmi ikinci daireyi aldım. -Allah daha ziyade etsin.Bakışlarında çocuklukta eğitim başarısızlığının intikamını hissediyordum. Acelesi varmış gibi kalktı. -Hoşca kal Hasan .Sen hep köyde kalmışsın.Ha şunu söyliyeyim benim iki oğlum var birisinin adı Onur diğerinin adı ise Şeref. Şaşkındım.Özenerek seçtiğin iki kelimenin böylekarşıma çıkmasından. Mustafa gidince yalnızlığın ağırlığı omuzlarıma düştü.Bizim büyük zenginliğimiz olarak ğördüğümüz şeref kavramı Mustafa gibilerinde sadece çocuk adıydı. Manasını kaybetmiş alalede bir isim olmuştu.Mustafanın tavrıyla Şeref sadece zavallı harflerden oluşmuş ad halini almıştı. Mustafa nasıl bakıyordu dünyaya bilmiyorum ama mal varlığı güven ve ukalalık katmıştı harekerlerine. Alınterimizle emeklerimizle süslediğimiz Şeref Mustafanın çocuğuna taktığı anlamı taşımıyor.Mustafanın çocuğunda Şeref biraz zavallı duruyor. İşin gerçeği şudur,devletimizin ekonomik gücü, eğitimcisini Almanya nın çöp toplayanından daha kötü yaşatmakta.Mustafayla bu konuşmayla anladım ki mal varlığının çok olması insanı da mallaştırmakta.

Turan AteşTuran Ateş