KÜLTÜR - SANAT
Giriş Tarihi : 10-01-2023 11:10

ENVER BEY VE MUSTAFA KEMAL

ENVER BEY VE MUSTAFA KEMAL

Mustafa Kemal Paşa ile Enver Paşa arasındaki ilişki yıllar boyunca tartışılmış ve merak edilen bir husus olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır. Bu iki cevval Türk subayı tarih boyunca cesaret ve atılganlıkları ile nam salmış ve isimlerini tarih sayfalarına yazdırmayı başarmıştır. Yazımızda bu iki asker ve devlet adamı şahsiyetin birbirleri ile olan münasebetlerine değinip ikili arasındaki ilişkiden bahsedeceğim.

Enver Paşa ile Mustafa Kemal’in mukayese edilmesi tarihsel açıdan son derece yanlış olacaktır. İki paşanın konumları birbirlerinden farklıdır, Enver Paşa’nın Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olduğu yıllarda Mustafa Kemal’in rütbesi Yarbaydır. Enver Paşa bir asker olarak olabileceği en üst makamdadır, Mustafa Kemal’in Yarbay rütbesiyle Enver Paşayı yerinden etmek istemesi ise mümkün değildir. İki büyük askerin aralarındaki münasebet gençlik dönemlerinden itibaren başlamıştır ve birbirlerinden hoşlanmadıkları da bilinmektedir. İki subay da tıpkı silah arkadaşları gibi hırslı ve yükselmek isteyen bir kişiliğe sahiptir. Fakat kader ilk önce Enver Paşa’ya ardından da Mustafa Kemal Paşa’ya gülmüştür. Aralarındaki ilk anlaşmazlık Mustafa Kemal’in İttihat ve Terakki Cemiyetine katılmasından hemen sonra cereyan etmiş ve Mustafa Kemal’den hoşlanmayan parti Mustafa Kemal’i Libya’ya sürmüştür. İki paşa arasındaki asıl kopuş İttihat ve Terakki’nin 1909 Eylül’ünde Selanik’te toplanan İkinci Kongresinde yaşanacaktır. Kongre’ye Trablus delegesi olarak katılan Mustafa Kemal, askerin siyaset dışında kalması gerektiğini söyleyecektir ama bu görüşün İttihat ve Terakki’nin gücünü askerin desteğinden alan idarecileri tarafından kabul edilmesi bir tarafa, telaffuzunun dahi hoş karşılanması mümkün olmadığı için Mustafa Kemal partiden daha uzak tutulacak ve asker kanadın liderliğine hazırlanan Enver ile zaten zayıf olan münasebeti daha da zayıflatacaktır.1 Mustafa Kemal, Balkan Harbinden sonra Mahmud Şevket Paşa’ya Enver’in İstanbul’da görev almaması için girişimde bulunmuştur, bu şekilde gerek resmi gerekse gayri resmi temansları Enver’in Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili olduğu 1914 yılına kadar devam edecektir. 1914 yılından sonra da gayri resmi olarak Enver’i eleştirmeye de devam edecektir. Şehzade Vahideddin Efendinin Almanya’ya düzenlediği resmi seyahat kapsamında yaveri olarak kendisine eşlik eden Mustafa Kemal, sık sık Enver Paşa’yı eleştirmiş ve Şehzade Vahideddin Efendi bu durumdan hatıralarında bahsetmiştir. Enver Paşa, Mustafa Kemal’in bu girişimlerinin bazılarından haberdar olmuş, bazılarından ise haberdar olmamıştır. Osmanlı Devletinin 1.Dünya Savaşına girmesi noktasında Mustafa Kemal’in oldukça sert eleştirilerde bulunduğu bilinmektedir. Mustafa Kemal, bu mahiyette askerlikte kesinlikle kabul edilmeyecek bir davranışta bulunup askeri üstlerini atlayarak siyasi makamları görüş ve düşüncelerini ifade eden yazılar yazmıştır.

Bunun üzerine Enver Paşa olayın üzerinde fazla durmamış sadece Mustafa Kemal’in yazılı savunmasını istemiştir. Kurtuluş Savaşının en çetin geçtiği dönem olan Sakarya Savaşı yıllarında Enver Paşa Anadolu’ya geçmek istemiş ve belki de Anadolu hareketine lider olmak istemiştir. Mustafa Kemal Paşa o yıllardaki bu ve benzeri teşebbüslere son derece sert bir şekilde karşı çıkmış ve engel olmuştur. Askeri ve idari makamlara gönderdiği yazılarında böylesi bir duruma müsaade edilmemesi gerektiğini haşin ifadelerle belirtmiştir. Netice itibariyle böylesi iki mümtaz şahsiyetin kıyas edilmesi ve diğerini reddederek öbürüne sahip çıkılmaya çalışılması son derece yanlıştır. İki şahsiyette, Türk Milletinin bağımsızlığı ve istikbali için emek harcamıştır. Sözlerimi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Enver Paşa hakkındaki şu sözüyle bitirmek istiyorum: ‘’Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurup ihtişamıyla batmıştır. Bunun ortasını artık tarihe bırakalım!’’

Hasan Topçu

Turan AteşTuran Ateş