Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.’nin, babasının izniyle 6 yaşından itibaren cinsel istismara maruz kalmasına ilişkin dava dün başladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki tüm kurumların davaya müdahil olma talepleri reddedildi. Sanıklar Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’nin tutukluluk hallerinin sürmesi kararlaştırıldı. Bir sonraki duruşma 27 Şubat’ta yapılacak. İşte BBC Türkçe'nin yayına aldığı haberin ayrıntıları:
Davanın ilk duruşması dün İstanbul Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda görüldü.
Duruşma sanıklar Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli'nin salona getirilmesinin ardından başladı. H.K.G.’nin annesi Fatma Gümüşel ise mazeret bildirerek sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyetinin SEGBİS açmadan ve iddianameyi okumadan önce katılma taleplerini almak istemesi itirazlara sebep oldu.
Barolar usulen adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve iddianameden sonra katılmaya ilişkin talep vereceklerini beyan etti. Bu itirazların üzerine iddianame okundu ve SEGBİS açıldı.
DURUŞMA KAPALI YAPILDI
Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, duruşma öncesi mahkemeye dilekçe vererek, davada gizlilik kararı alınmasını talep etti. Mahkeme duruşmaların kapalı yapılmasına karar verdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki tüm baroların, kadın ve çocuk derneklerinin ve siyasi partilerin davaya katılma talepleri reddedildi.
ZORLA GETİRİLME KARARI
Mahkeme heyeti, H.K.G.’nin kardeşlerinin tanık olarak dinlenmesi için zorla getirme kararı verdi.
H.K.G., 6 yaşındayken babası tarafından 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikâhla evlendirildiğini ve yıllarca cinsel istismara maruz bırakıldığını söyleyerek şikayetçi olmuştu.
Savcı, hazırladığı iddianamede, anne ve baba Gümüşel için 22 yıl 6 ay, Kadir İstekli için ise 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası istedi.
'İddianame okunurken tüylerimiz diken diken oldu'
Türkiye’den çok sayıda baro ve sivil toplum kuruluşu davaya müdahil olma talebinde bulundu ancak bu talepler kabul edilmedi.
BBC Türkçe’ye konuşan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Avukat Selin Nakıpoğlu, “Mahkeme heyeti başından beri baro ve STK’lara söz vermemek için elinden geleni yaptı" dedi:
“Bu dosyayı bir an önce küçültelim ve hızlıca bir yargılama yapalım havası sezdik. Katılma taleplerimizi bile mücadele ederek sunabildik, oysa bu kanundan kaynaklanan bir hakkımız. Türkiye’nin her yerinden çok fazla baro ve STK oradaydı, gece boyu yol gelmişlerdi.”
Türkiye’de cinsel şiddet ve istismar suçlarının çok az bir kısmının şikâyet edilebildiğini, yapılan şikayetlerin çoğunun cezasızlıkla sonuçlandığını söyleyen Nakıpoğlu, duruşmaya dair izlenimlerini şöyle aktardı:
“6 yaşında bir çocuğu evlilik kelimesi ile aynı cümle içinde kullanan zihniyet ile aynı salonda olmak bile zordu. İddianame okunurken tüylerimiz bir kez daha diken diken oldu.”
"Önce duruşmayı küçük salona aldı, orada ayakta durmak bile imkansızdı. Daha sonra büyük salona geçtik ve müthiş bir zaman kaybedildi.”
“Duruşmada hâkim avukatlara karşı ‘Susun be!’ diye bir kelam etti. Ben hayatım boyunca bir duruşmada hâkimden böyle bir söz duymamıştım.”
"Bu davayı bizden kaçırmaya çalışıyorlar ama biz H.K.G’nin uzattığı eli tutmaya, tüm bu engellemelere rağmen devam ediyoruz
Duruşma öncesi ise Kadınlar Birlikte Güçlü'den yapılan açıklamada, "Tüm sorumlular yargılanıp cezasını alana, bu devletin derinlerine nüfuz etmiş suç şebekeleri ortadan kaldırılana, çocuklar güvenle yaşayabilene kadar kadın dayanışmamızla, mücadelemizle buradayız, sokaklardayız" denildi.
TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, "6 yaşında bir kız çocuğu ailesi olan insanların zoruyla, 20 yıl boyunca seks kölesi oldu. Hiranur gibi vakıflar, vakıf değil şer odaklarıdır" diye konuştu.
Adliye binası önünde toplanan İsmailağa Cemaati'nin bazı üyeleri ise "Zindan gülistandır bize" ve "28 Şubat'ı tekrar istemiyoruz" yazılı dövizler taşıyarak, Yusuf Ziya Gümüşel'e destek verdi.
"Toplumdan bu davayı kaçırmaya çalışarak gerçekleri gizleyemeyecekler"
BBC Türkçe'ye konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, H.K.G davasında, kamu kurumlarının yıllarca süren ihmallerinin gözler önüne serildiğini söyledi.
H.K.G’nin yıllarca hak arama mücadelesi yürüttüğünü söyleyen Ataselim, gelinen noktada iddianamenin yeni hazırlanıp bir davaya dönüştüğünü hatırlattı:
“6 yaşındaki bir çocuk okula gitmesi gerekirken gönderilmiyor. İstismara uğradıktan sonra yaşıyla ilgili kemik testi yapılırken, teste onun yerine başka biri sokuluyor. Arada çeşitli kamu mercilerine başvuruyor ama sonuç alamıyor. Yıllar süren bir karanlıkta bırakma söz konusu.”
Ataselim'e göre, H.K.G’nin davasını “karanlıkta bırakma” eğilimi halen sürüyor:
“Bakanlık yıllarca görevini yapmamış, şimdi ne yüzle bu davada tek müdahil olarak nitelendirilebiliyor? İddianame bile zorla okundu mahkeme huzurunda. Zaten ilk önce küçük salondaydı. Toplumdan, kamuoyundan bu davayı kaçırmaya çalışarak gerçekleri gizleyemeyecekler.”
Tarikat ve cemaatlerin sadece H.K.G davasında değil, geçmişten bugüne kadınları ve çocukları hedef alan eylemleri olduğunu belirten Ataselim, “Tarikat ve cemaatler, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmek için çalışan ve çabalayanlardı” dedi:
“Hiranur Vakfı destekçileri H.K.G’yi akli dengesi yerinde olmayan, manipüle edilmiş ve yoldan çıkmış biri olarak lanse etmek istediler. H.K.G iyi ki bir dönem ses kaydı almış. O ses kaydı dönümünden yaşananları ve itirafı görüyoruz.”
Ne olmuştu?
İsmailağa Cemaati"ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin, ailesinin izniyle 6 yaşından itibaren cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiasıyla açtığı dava, BirGün gazetesi yazarı Timur Soykan'ın 3 Aralık 2022’de yayımladığı haberle Türkiye’nin gündemine girmişti.
Habere göre, H.K.G. 6 yaşındayken, babasının talebesi olan 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikahla evlendirildi.
H.K.G şikayetinde, Kadir İstekli’nin kendisine cinsel ilişkiyi oyun olarak gösterdiğini ve yıllarca tecavüzde bulunduğunu belirtti. Bu istismarın babasının onayı ile gerçekleştiği ve yaşı tuttuktan sonra resmi nikah kıyıldığını da dilekçeye ekledi.
Dilekçede yer alan ifadelere göre, 17 Ağustos 2012 tarihinde H.K.G. 14 yaşındayken adet düzensizliği şikayeti ile hastaneye müracaat etti. Doktor, yaşının küçük olmasından dolayı durumu polis ekiplerine bildirdi.
Savcılık soruşturma başlattı.
H.K.G., o tarihlerde alının ifadesinde, 7 Nisan 2012’de şüpheli Kadir İstekli ile kendi isteği ile evlendiğini, yaşının 17 olduğunu ve şikayetçi olmadığını söyledi. Soruşturma esnasında H.K.G. kemik yaşının tespiti için hastaneye sevk edildi.
10 Aralık 2012 tarihinde alınan raporda H.K.G'nin 21 yaşında olduğu tespit edildi. Soruşturma yaşının 21 olmasından dolayı takipsizlik kararı ile sonuçlandı.
H.K.G. 21 Ocak 2022 yılında İzmir'de alınan ifadesinde, olay tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne babasının başkanı olduğu vakıfta çalışan Mehmet Emin M. ile birlikte gittiğini, film çekilmesi için sıra beklediği esnada kendisi yerine başka birisinin filminin çekildiğini ve kendisine herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.
Şüpheliler olay esnasında kendi aralarında konuştukları sırada bu konuşmalara H.K.G. de şahit oldu. H.K.G. bu konuşmalardan, kendisi yerine 18 yaşındaki bir kişinin kemik testine sokulduğunu anladı, ayrıca şüpheli Kadir İstekli'nin Mehmet Emin M.'ye kızarak, "Kızın yaşının 18 olması yeterliydi, neden daha büyük birini soktunuz ama savcı iyi yedi" dediğini duydu.
Habere göre H.K.G., 8 Mart 1998 tarihinde özel bir hastanede doğdu.
Çocuğa 13 yaşındayken nişan, 14 yaşına geldiğinde ise düğün yapıldı. Düğünden sonra Kadir ile H.K.G. aynı evde yaşamaya başladı. 18 yaşına geldiğinde ise resmi nikah kıyıldı.
H.K.G., yıllar içerisinde 6 yaşından itibaren cinsel istismara uğradığını anladı, evi terk etti, boşandı ve şikayetçi oldu. Fakat iki yıl boyunca şikayeti ile ilgili dava açılmadı.
H.K.G cinsel istismarı ispatlamak için şüpheli Kadir İstekli ile olan konuşmalarını kayıt altına aldı. Bu kayıtlar bilirkişi raporu ve Kadir istekli ile çocukluğu boyunca çekilmiş fotoğraflarla birlikte dosyaya sunuldu.
Timur Soykan’ın haberine göre, Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatma Gümüşel, ifadelerinde H.K.G.’nin 16 yaşında nişanlandığını ve 17 yaşında evlendiğini savundular. 6 yaşında evlendirilmediğini ve tecavüze uğramadığını öne sürdüler.
Kadir İstekli dosyaya sunulan ve tecavüzü kabul ettiği ses kaydı için “Sık sık 6 yaşında evlendiğimizi ve tecavüze uğradığını söylüyordu. Kavga büyümesin diye onu onaylıyordum” dedi.
30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlandı.
İddianameye göre H.K.G.’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel ve annesi Fatma Gümüşel tecavüze göz yumdu. Savcı, Kadir İstekli için de cinsel saldırı suçundan da ceza talep etti.
Haberin kamuoyunda duyulmasının ardından hem halktan hem siyasetçilerden yoğun tepki geldi.
İlk olarak 22 Mayıs'ta yapılacağı açıklanan duruşma, daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın talebiyle 30 Ocak'a çekildi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İstanbul'da 2012 yılındaki cinsel istismar soruşturmasında "kovuşturmaya yer olmadığına" hükmeden savcı hakkında inceleme başlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili, "Çocuk yaşta cinsel istismar, ne İslami ne insani olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir" dedi ve ihmaller olduğunu kabul etti:
“Geçmişteki ihmaller ve eksikler de soruşturma kapsamında ele alınmış, gereken adımlar atılmıştır.”
CHP başta olmak üzere muhalefetin yaklaşımını eleştiren Erdoğan ayrıca "Milletimizin inancı ve kurumlarıyla irtibatlandırmak ahlaki olmayan çarpıtmadır" demişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “‘6 yaşındaki çocukla evlenilebilir’” diye fetva veren ve bu fetvayı verenleri destekleyen iktidara oy vermek, evlatlarımızı karanlık bir geleceğe mahkum etmek demektir” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekilleri ve yöneticileriyle birlikte TBMM’den, Adalet Bakanlığı’na yürüyerek, H.K.G. için adalet talep etmişti.
İddianamenin kabul edilmesinin ardından Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli 15 Aralık 2022'de tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hiranur Vakfı'nın internet sitesinde yapılan açıklamada, “Mahkemelere intikal etmiş konuyla ilgili kurumsal olarak hiçbir ilgimiz bulunmamaktadır” denildi. İddianamede yer alan suçlamaların dava sonuçlanmadan, “sadece iddiadan ibaret olduğu” belirtilen açıklamada, vakıf yönetiminin dava sürecini yakından takip ettiği ifade edildi.
Vakıf internet sitesini kapattı.
H.K.G'nin tüm kimlik bilgileri talebi üzerine değiştirildi.
Kaynak: bbc.com
