Advert
https://www.sakaryadetayhaber.com/files/uploads/user/7a5200e5e9b3a893e1c2b0ccba7dd72f-d5aaba2a2def7f571a49.jpg
Hasan Topçu

MISTIK (3)

02-01-2024 12:51

Sinan Bey her gün düzenli olarak işe giderken ve dönüşte M ıstık ‘ı arıyordu. Onun o sansar kuyruğundan tanırım diye düşünüyordu. Nerde kedi görse aracından inip sokak kedilerine bakıyordu. Uzak mahallelerde bile kedi gruplarını içinde Mıstık ‘ı aradı.Bir türlü Mıstık’tan iz bulanamamıştı. Mıstık ‘i hatırlayınca çok üzülüyordu. Bazen işyerindeki arkadaşlarına anlatıyor. Ancak dinleyen arkadaşları belki gelir diye ümit veriyordu. Şaban Efendiye paylaşınca Şaban Efendi. -Mıstık erkek mi? -Erkek -Erkek kediler bir iki ay kaybolurlar ama sonunda dönerler dedi. -Ya öyle demek. Gelir o zaman Sinan Bey biraz umutlanır gibi olmuştu ama çok uzun süredir Mıstık Kayıptı. Şaban Efendi: -Çay oldu. Size çay getirdim. -Teşekkür ederim Şaban Abi. Masadaki evraklara göz gezdirdi. Bugün gidecek bir yazı yoktu. Çayda iyii gelmişti. Çay, böyle zamanda derman olurdu günlük enerjisine. Telefonun ziliyle irkildi. Arayan Sultan Hanımdı. Sesi endişeli geliyordu. Hatta titriyordu -Beyim eve kadar gelebilir misin? -Hayırdır -Telefonda anlatamam. Hemen gel. Sinan Bey hizmetli odasındaki Şaban Efendiye seslendi. -Şaban Abi ben eve gidiyorum. Okul sana emanet. -Tamam hocam Ne olmuştu. Sultan Hanım hiç böyle telaşlı telefon etmezdi. Telefonda anlatılamayacak ne olmuştu. Aracına bindi. Hızlı denebilecek bir şekilde evinin sokağına girdi. Sokağa girince şaşkınlığı ve endişesi daha da artmıştı. Sokak olay yeri şeridiyle sarılmıştı. Büyük bir kalabalık vardı. Bir kaç tane polis aracı alarmlarını yakarak durmuştu. Kafasında sorular çoğalıyordu. Polislere selam verdi. Selamını alan polislere. -Ne olmuş burda -Acele etme öğrenirsin -Evime geçebilir miyim ? -Geçebilirsin Sultan Hanım ağlıyordu. Çok bitkindi eşinin geldiğini görünce: -Vay başımıza gelenler. Sinan Bey pür dikkat dinliyordu. -Komşu Hafize kadını boğazlamışlar. Az önce Hafize’nin kızı Sibel feryatlar içinde balkonda bağırıyordu: -Annemi öldürmüşler. Annemi …Annemi öldürmüşler. Koşarak gittim merdiven başında Sibel’i korkmuş ve titrer halde gördüm. Salonun ortasında Hafize Hanım kanlar içinde yatıyordu. Hemen polise haber verdim -Kim yapmış? -Polisler araştırıyor. Beyim bizim mahallede böyle şeyler olmazdı ne günlere kaldık. Kapı zili çaldı. Kapıda iki polis vardı -Yenge evde mi? -Evet. Müsaade ederseniz ifadesini almak istiyoruz., -Niçin? -İlk kadını o görmüş. -Buyurun. Polisler birkaç soru sorarak not aldılar. Sultan Hanım Sibel’in feryadından polisi çağırdığı dakikaya kadar neye şahit olduysa anlattı. Polisler ifade almak için Hayri Ustanın evine gittiler. Saatlerce sokakta sorgulama devam etti. Yakın uzak komşuların ifadesi alındı. Yavaş yavaş hareketlilik azaldı. Sinan Bey balkondan polisin dikkatli çalışmasını izledi. Sonra bir ekip Murat’ı yeni çalışmaya başladığı yerden alıp getirdi. Kalabalık boşaltıldı. Murat Hafize Hanımın evine götürdü. Biraz sonra Murat tutuklanmak üzere karakola götürüldü. Olay çok çabuk duyuldu. Murat serseri arkadaşlarıyla beraber bir plan yapıp .kocası yıllar önce ölen Hafize Hanımın bilezik ve altınlarını çalmaya karar vermişler. Sibel’in okula gittiğini görüp kadının yalnız kaldığından emin olup arka balkondan içeri dalmışlar. Hafize Hanım Sesi duyunca boğazına sarılıp yere yatırmışlar. Hem bıçaklayıp hem boğazını kesmişler. Boynundan altınlarını kolundan bileziklerini alarak gizlice çıkmışlar. Murat geçte olsa yeni işyerine gitmiş. Murat yakalandı. Sokak baştan başa hüzün taşıyordu. Herkes şaşkınlık içindeydi Ellerinde büyüttükleri çocuk insan boğazlayacak kadar gözü dönmüş biri olmuştu. Öyleyken bile Hafize Hanıma üzüldükleri kadar Kezban Hanıma ve Hayri usta ya da üzülüyorlardı. Şimdi ne olacaktı? Bu iki ev hanesinden biri sokağı terk edecekti Ertesi sabah Kezban Hanımla Hayri Usta gizlice sokağı terk ettiler. Duyduk ki evlerini satılığa çıkarmışlardı. Sultan Hanım yetim kalan Sibel ‘e destek olmaya çalışıyordu. Bazen yanına alıyor bazen Sibel’in evinde ona moral vermeye çalışıyordu. Sibel acılı bu günlerinde ona destek olan Sultan Hanımı çok sevmeye başlamıştı. Hatta bir gün Sultan Hanıma: -Sizin kediniz Mıstık Vardı ya. -Evet -Mıstık ‘ı yakalayıp bir çuvala koydular. Bir güzel dövdü o Hayri Usta ,Sonrada bir çöpe attıklarını söyledi Kezban Domuzu Sultan Hanım duyduklarına inanamamıştı. Kezban Hanıma çok üzülmüştü ama artık üzülmüyordu. Sinan Beye anlatınca Sinan Bey hem çok şaşırmış hem de Mıstık için iki damla gözyaşı dökmüştü. -Ah!Mıstık. Ah! Mıstık diye mırıldanmıştı.

 

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)

Neler Söylendi?