Geçtiğimiz günlerde İyi Parti'den sitemkâr sözlerle istifa eden Dr. Cihan Kolip, 2 Ekim'de yapılan kurultay sonrasında Zafer Partisi GİK üyeliğine seçildiğini duyurdu. Kolip Genel Başkan Ümit Özdağ'dan gelen teklifi üzerine bu görevi kabul ettiğini belirttiği paylaşımında şu cümleleri kullandı:
EN KIYMETLİMİZ
"Önemli kararlar aldığım bu hafta , duygu ve düşüncelerimi kısaca sizlerle paylaşmak istiyor , beni doğru değerlendirmenizi diliyorum .
Yalan konuşmayı beceremeyen ,
Kimseye haksızlık yapamayan ,
Adaletle davranmayı ilke edinen ,
Mevzi ve makam kazanmak uğruna kimseye boynunu bükmeyen ,
Türk Milletinin yararına olacağına inandığım bir vazifeden kaçmayan ,
Kişileri sınıflarıyla değil insani değerleriyle kabul eden ,
Kötü ve namussuz insanların üstünü tereddüt etmeden çizen bir karakter taşıyorum .
Geçen hafta çok değer verdiğim , vatanseverliği ve Atatürkçü düşüncesinden şüphe etmediğim Prof Dr. Ümit Özdağ hocamdan görüşme talebi içeren bir telefon aldım ve Ankara’ya gittim .
2 Ekimdeki kurultayda Genel İdare Kurulu
(GİK) listesinde beni görmek istediğini söyledi .
Bende yoğun çalışma tempomu anlatıp , bu durumun GİK üyeliği için engel olup olmayacağını sorduğumda , ayda bir sefer toplandıklarını üyelerden liyakatı esas alarak parti ve ülke politikası için çalışma istediğini söyledi .
Bu şerefli görevi Ülkem ve Milletim adına tereddüt etmeden kabul ettim .
2 Ekimde yapılan kurultay sonrasında Zafer Partisi GİK üyeliğine seçildim .
Hepsi birbirinden değerli , liyakatli diğer üyelerle birlikte güzel ve faydalı çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum .
Bu anlamda faaliyetlerimize her birinizin Türkiye’nin bir parti olduğunu düşünüp GİK üyesiymiş gibi ortak olmanızı , Ülkemiz sorunlarını ve çözüm önerilerinizi benimle paylaşmanızı bekliyorum .
Cumhuriyetin kuruluş felsefesine inanan , Atatürkçü düşünceden taviz vermeyen bir kardeşiniz olarak , her karış toprağında bir şehidin olduğu , Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Milletine karşılık beklemeden sadakat ile bağlı olduğumu bilmenizi isterim .
1 Ekim Yaşlılar günü dolayısıyla bütün annelerin ve babaların ellerinden öperek , düşündüğüm özel bir projemi sizlerin takdirlerinize sunuyorum .
Ülkelerin yaşlı nüfuslarına sunabildikleri hizmet kalitesi kadar gelişmişliklerinden söz edilebilir .
Yapılan araştırmalar , her 15 yılda yaşam süresinin 5 yıl uzadığını ,
Türkiye’de ortalama yaşam süresinin kadınlarda 81 ,
erkeklerde 76 olduğunu göstermiştir .
Türkiye de yaşlı nüfus 5 yılda % 22 artmış ,
65 yaş üstü yaşlı sayımız 8 milyonu aşmıştır .
Moderneşme sürecinin doğal sonucu olarak önümüzdeki 30-40 yıl içersinde 100 yaşın üzerindeki yaşlı nüfusumuzda da büyük bir artış görülecektir..
Bu istatistik verileri Ülkemiz ve Sakaryamız’da yaşlılarımızla ilgili projeler üretmek zorunda olduğumuzu göstermektedir .
Yaşlılarımızla ilgili bütün dünyaya ve insanlığa örnek olabilmek , hatta önümüzdeki yıllarda karşılacağımız salgın hastalıklarda evlerde hapsolmak yerine sosyal aktivitelerinde kısıtlama olmaksızın yaşam kalitelerini artırmak amacıyla ,
yaşlı bakım ve yaşam merkezlerini oluşturmalıyız .
Sakarya’da zeminin sağlamlığı , Hava kalitesi , nem oranları ve şifalı sularımızın bir arada bulunduğu Taraklı başta olmak üzere bir çok ilçemizde Geriatri (Yaşlı) Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi kurmayı Büyükşehir adaylığı sürecinde planlamıştık .
İnsan hayatının her aşamasında yaşam kalitesini esas alan bu merkezlerimizde ,
Aile Hekimlerimizin gözetiminde , Psikolog ve Fizyoterapist’lerimizle birlikte termal su kaynaklarımızında kullanarak yaşlılarımıza konforlu yaşam alanları oluşturmak öncelikli hedeflerimiz arasındaydı .
65 yaş üstü kişilerin bu merkezler sayesinde sağlıklı yaşlanmalarını sağlayıp , fonksiyonel yaşam kalitelerini arttırarak bu yaş grubunun karşılaşacağı sağlık sorunlarının ve kronik hastalıklarının ilerlemesinin önüne
geçmeyi düşünmüştük .
Sağlıklı beslenme ve yeterli fiziksel aktivitenin yanı sıra beyni sürekli yeni uyaranlara maruz bırakarak zinde tutmak çok önemlidir..
Bu amaçla yaşlı yaşam ve rehabilitasyon merkezinde
-yürüyüş yapmak
-Dans etmek
- müzik dinlemek
- Kitap ve gazete okumak
- Sinema ve Tiyatro izlemek
- Toplu oynanan oyunlara (tombala , domino) katılım sağlamak
- Resim yapmak
- Bahçe işleriyle uğraşmak
- Hayvanlarla birlikte vakit geçirmek
- Eşya koleksiyonları yapmak vb günlük uğraşı ve aktivitelerle yaşlılarımız becerilerini kaybetmeyecek ,
kendilerine güven duyarak yaşamlarının her anında mutlu olmaları sağlanacaktır .
En kıymetlimiz Anne ve babalarımızın beş yıldızlı tatil köyü konforunda bile rastlanmayacak özellikteki
bu tesislerde huzurlu , mutlu ve sağlıklı olarak yaşamalarını fazlasıyla hak ettiklerini düşünüyorum .
Türkiye ve Sakaryamızın Dünyanın gıpta ile baktığı Cennet bahçelerinden bir köşe olması dileğiyle .
1 Ekim Dünya yaşlılar gününüzü kutluyorum….