Seçim yaklaştıkça yine kafalarına göre milletin değerlerine saldırılar başladı. Bu her seçim öncesi gelenek haline geldi milletin değerlerine, inançlarına saldırmak, sabrımızı zorlamak... Ayarlarımızı bozmaya çalışmak, kimseye bir şey kazandırmaz. Bu millet sizi sevdi,  gönlüne ald E be kardeşim, girdiğiniz gönüllerde kalmasını bilseniz ya.. Yok... Yapamazsınız... Nefsiniz ağır basar . Sanatçının bulunduğu topluma, onu oralara taşıyanlara vefa borcu vardır. Sanatçı olmak farklı, artist olmak farklıdır. Biz kim artist, kim sanatçı iyi biliriz.. Hayırdır kardeşim, kaç oskar aldınız? Oskarlık işler yaptınız da biz mi görmedik? Oynadığınız dizilerden milyonlar kazanır, verginizi bile adam gibi ödeyenlerden olmazsınız. Katlarınızda, yatlarınızda, lüks plazalarda yaşarsınız.... Arada bir aşağıya indiğinizde ya elbisemizi, ya örtümüzü, ya yaşam tarzımızı eleştirir, iki de laf sokar cebinizdeki paranın sahiplerini ezikler, sırça köşkünüze çıkar, karşı geldiğimizde de avukat ordusuyla kendinizi savunur, aklanır paklanırsınız. Unutulur sandığınız her şey bir gün gelir çarşaf çarşaf önünüze konur. Siz kimsiniz? Bu ne cürret..! Siz bu cesareti nerden alırsınız? Bayram arefesinde kutlama yapar gibi, seçim arefesinde bu milletin sabrını yoklarsınız.. Biriniz Ayasofya'da bale yapar, diğeriniz dini kitapları ayaklarının altına koyar, mimberlerde foto sergilersiniz... Sen; Deniz Çakır... Sen ve senin gibiler bizlerin gözünde sanatçı değildir... Edepten, hayadan yoksun, sıradan şeytanın uşaklarından başka hiç bir sıfatınız yoktur gözümüzde... Dönün bakın bu ülkede ne değerli sanatçılar var, 4o yıl, 50 yıl evli olup torun torba sahibi, vatanını, milletini seven, sayan, onlara vefasını her daim gösteren ne adam yürekler var. Şimdi sana ve senin gibilerine SANATÇI DERSEK biz asıl o ADAM Yüreklere VEFASIZLIK etmiş olur, gerçek değerlerimizi incitmiş oluruz .. Anladık artistsin, işin gereği soytarı da olursun, fahişeyi de, dönmeyi de, hırsızı da, katili de oynarsın, her oynadığınız sinema dizisinde rol arkadaşınızla iş bitene kadar aşk da yaşarsınız, iş biter, aşk biter, tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna... Yeni bir diziye kadar alemlere akarsınız, senin içmen, dağıtman bizim umurumuzda değil, senin mezarına ben girmeyeceğim, inancın da seni ilgilendirir. Biriniz Cumhuru asarsınız, zindanlarda boğarsınız... Vicdansızlar..! Bu millet çok bedeller ödedi, halen de ödüyor, sizin gibiler bize bedel ödetmeye kalkmasın, altında boğulursunuz... Ne hale geldik yahu..! Dönün bir tarihe bakın; sizlerin hakaret ettiği o baş örtülü kadınlar katır sırtında cepheye silah taşıyarak, size bu topraklarda özgürce yaşama hakkı verdiler, onların evlatlarına hakaret edip milletin iradesini tehdit edesiniz diye çavdar ekmeği yemediler Sarıkamış'da binlerce er donarak şehit oldu. Sizin gibiler doğal gazlı köşklerden torunlarına hakaret edesiniz diye değil... Biz türbanlıyız, biz namaz da kılıyoruz, biz oruç tutuyoruz, bizim kasaplarımızda helal kesim var, domuz eti yiyip rakı kadehlerinde kendimizi bulmuyoruz.. İşinize gelmiyorsa siz defolup gidersiniz. Hatırlatalım; kankileriniz kaçtı, Amerikan bayraklarını yorgan yapıp yatıyorlar, buyrun, tutmuyoruz... Otobüste mini etekliye yapılanın da sonuna kadar karşısındayım, türbanıma dil uzatanın da... EDEPSİZDEN Edep beklemiyoruz. Saygı istiyoruz. Bu ülke için ne yaptınız merak ediyoruz? Size Sanatcı dersem gerçek sanatçılarıma hakaret etmiş olurum. Hadinizi bilin, Haddinizi aşmayın. Başaramayacaksınız..! Doğu Türkistan, Çin zulmünden Müslüman olduğu için çekiyor. Zulmün değil, mazlumun yanında olmayı seçin. Sizler bu toplumun bireylerisiniz, topluma saygınız olsun. Sırtımızdan hançerlenmekten sırtımız kanbura döndü. SEN BENİM SANATÇIM DEĞİLSİN...!