Demokrasi nöbetlerinde engellilere 1 metre genişliğinde bir yer vereceksin, arabalarımızı yanyana koymak zorunda kalıp, başımıza da mehmet akif diye bir kardeşi koyup, onun emrine de 18 veya 20 yaşlarında gençleri vereceksin, mehmet akif istediğini yapacak, ayrılan bölümde kendine özel yer kapatıp, etrafına tekerlekli, yürüyemeyen engelliler koymayacak, ayakta duran engelli refakatçilerine, tabure isteyenlere görevliler tabure vermeye kalkınca, mehmet akif ellerinden tabureyi alıp "vermeyeceksiniz" diyerek engelli yakınlarına despotluk yapacak, üstüne yürüyecek sahnede konuşan yakınını göstererek, "bu benim abim" diyerek engellilere gözdağı verip o garibanları sindirecek... O bir metre yere yetmez gibi bir de manken gibi kızları veya kadınları sokup, engellilerin demokrasi nöbetinde "ne işiniz var, oturun evinizde, gelirseniz size mekanı dar ederiz" düşüncesini empoze edecekler, sonra da büyükşehirin engelli sevgisinden bahsedecekler... Bizi böyle sevmeyin beyler... Bize saygı duyun... İlk gece tankların önüne durup, onları geri döndürdikten sonra, alana ilk inen bir engelli yakını olarak esefle kınıyorum... Sizler sadece yasal haklarımızı vermek zorunda değilsiniz, bize Erdoğan'ın verdiği değeri vermek zorundasınız...Ahbap -çavuş ilişkisinden bıktık, yorulduk, isyan eder olduk. Bu ne vicdansızlık? Engellilerin sorunlarını dile getirdiğim görevliniz SGM'de görevli olmasına rağmen, ne yazık ki "hizmet veriyoruz ya", diyip ağzımıza lafı tıkaması olacak şey değil... Bizler edepli insanlarız, bizi edepsiz edip, isyan edenler sizlersiniz. Bu ülkede haklının yanında durmak, bu kadar mı zor? Kraldan önce kralcılara bizi ezdirmeyin... Size olan saygımızı yitirmeyin, verdiğiniz yarım yamalak hizmeti burnumuzdan getirmeyin. Meydanda Jandarmalarınız benim bir gazeteciyle sohbetimden neden rahatsız olup,"çıkartın bu kadını, konuşturmayın" demesi etik midir? Hayırdır bizleri fişlediniz mi merak ediyoruz? Görevlilerinizi seçerken insan ilişkileri kuvvetli insanlardan seçin, jandarmalardan değil... Demokrasi meydanlarında biz engelliler ve refakatçilerine yaptıklarınızdan dolayı sizleri yürekten alkışlıyorum. Sizler bizi sevmediğinizi bir kez daha ispatladınız. Sakarya'da bunlar düzelmeli, düzelmek zorunda... Sonuna kadar savaşıp, engellilerin tek ihtiyacı olan Sevgi'yi size öğretene kadar susmayacağım. BİZİ SEVMEYİ DENEYİN BEYLER, HEM ALLAH HUZURUNDA, HEM DE VİCDANLARDA KAZANIRSINIZ."