SÜRÜCÜ KURSLARININ HALİ

Okulların açıldığı şu günlerde okullara giden yol ve güzergahlarda yaya ve araç trafiğindeki yoğunluk herkesin malumudur. Özellikle okulların başlama ve dağılma saatlerinde bu yoğunluk çok daha fazla olmaktadır. Çoğu veliler çocuklarını kendi imkanları ile okullara bırakıp, okul dağıldıktan sonra da  almaktadır. Bu yoğunluğa okul servis araçlarını da dahil ettiğimizde bazı okul bölgelerinde neredeyse yaya ve araç trafiği tıkanma noktasına gelmektedir.
Okul önlerindeki bu yaya ve araç trafiğine karışan ve hiçbir resmi kişi veya kurumun dahi tedbir almayı düşünmedikleri ek bir yoğunluğun daha yaşandığını görmekteyiz. Sebebi nedir bilinmez ama hiç olmaması gereken bu yoğunluğa özel sürücü kurslarının araçları da ayrı bir yoğunluk katmaktadır. Kursiyerlerine uygulamalı direksiyon dersleri veren özel sürücü kurslarının araçları da bu yoğunluğa dahil olmaktadır. Özel sürücü kurslarının kursiyerlerine verdikleri uygulamalı direksiyon eğitimini neden okulların başlama ve bitiş saatlerine denk getirdiklerini anlamak mümkün değildir.
Özel sürücü kursları 2918 sayılı Karayolları Ttrafik kanununun 123 üncü maddesine istinaden Milli Eğitim Bakanlığı yetkisinde faaliyete geçmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı bu yetki doğrultusunda “Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği” ile gerekli  kriterleri ve uygulama detaylarını düzenlemiştir.
Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğini 20.maddesinde “Teorik ve direksiyon eğitimi derslerinin çalışma saatleri, haftanın bütün günlerinde 07:00 ile 23:00 saatleri arasında kursiyerlerin talep ve ihtiyacına göre kurs müdürlüğünce tespit edilir. Gece eğitimleri gün batımından sonra başlar.” hükmü bulunmasına rağmen özel sürücü kurslarının uygulamalı direksiyon eğitimlerini okullardaki öğrencilerin giriş ve çıkış saatlerine denk getirmeleri düşünülmesi gereken konudur.
Tüm bunların yanında özel sürücü kurslarının uygulamalı direksiyon eğitim güzergahlarının hangi kurum tarafından hangi yetkiye istinaden belirlendiği konusuna baktığımızda ise ortada büyük bir yasal boşluk bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığına yetki veren kanun ve yönetmeliklere baktığımızda güzergah belirleme yetkisinin Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğuna dair net ve amir bir hüküm bulunmamaktadır. Bunun yanında gerek Büyükşehir Belediyeleri Kanunu,gerek Belediye Kanunu yanında İl Trafik Komisyonu, İlçe Trafik Komisyonu, UKOME gibi kurumların da yetkilerine baktığımızda da güzergah belirleme yetkilerinin kendilerinde olmadığını görmekteyiz.
Bu durum karşısında özel sürücü kurslarının uygulamalı direksiyon eğitim güzergahı nasıl ve ne şekilde belirlenip fiilen uygulanabilmektedir? Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 123. maddesine istinaden kanunda olmayan bir yetkiyi kanuna aykırı olarak ve dolaylı anlamda suç işleyerek kullandığı anlamı ortaya çıkmaktadır.
Kanunda olmayan bir yetkinin kullanılması söz konusu olduğunda ise, örneğin uygulamalı direksiyon eğitimi esnasında ölümlü, yaralamalı veya maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiğinde sorumlu kim olacaktır?  Maddi, manevi ve adli sorumluluğu kim üstlenecektir? Suçun kişiselliği ilkesinden hareketle adli yargılamalarda kim asli sorumlu olacaktır?
Bu belirsizliklerin ortadan kaldırılması yanında sürücü kurslarının direksiyon eğitimlerinin verildiği güzergahların belirlenmesindeki yasal boşluğun ortadan kaldırılması, uygulamalı direksiyon eğitimlerinin yapıldığı güzergahlardaki özel yaya ve araç yoğunluğunun göz önünde bulundurulması elbette önem arz etmektedir..
 Tüm bunlara ilave olarak uygulamalı direksiyon eğitimi alan ve “K” sınıfı sürücü aday belgesi ile akan trafikte uygulamalı eğitim alan her aday için “Zorunlu mali sorumluluk sigortası” yaptırılması aday sürücülerin 3.kişilere verecekleri zararların tazmininde önemli yer tutacaktır.
Ülkemizde faaliyet gösteren binlerce özel sürücü kursları yanında binlerce yasal denetçi memur ve görevlilerin kanunların uygulanması ile yetki ve sorumluluklarının neler olduğu bilinci ile hareket edip uygulamalardaki yasal boşlukların giderilmesi konusunda kafa yormaları, araştırma ve geliştirme faaliyetleri içerisinde bulunmaları en büyük beklentimiz.
Akan trafikte trafik kurallarına riayet eden ve hiç kaza yapmayan sürücülerin yetiştirilmesi hayalini muhafaza etmenin yanında rutin ve atalet sarmalına giren sorumluların sorumluluklarının gereğini yapmalarını bekliyoruz. 

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)