CUMHURİYET ÇOCUKLARI...

            Kimilerine göre çok iyi, kimilerine göre ise umutsuzluğa sevk eden bir genç neslimiz yetişmektedir. Gençliğimize ve Türkiye’ye bakış açımıza göre düşüncelerimiz ve yorumlarımız değişkenlik gösterebiliyor. Ama bilinen bir gerçek vardır ki o da geleceğimizi emanet edeceğimiz gençliğimiz aslında imkân ve kabiliyet yönünden çok şanslı olmasına rağmen yoğun şekilde batı taklitçiliğine devam etmektedir. Gençlerimiz mevcut imkân ve kabiliyetleri önlerinde buldular ama bu günlere hangi şartlarda ve nasıl gelindiğinden çoğunun haberi ve bilgisi yok. Yarım yamalak bilgisi olanlar ise “Geçmiş, geçmişte kaldı “ yorumunu ön plana çıkarabilmektedir.

            Ne kadar farkındayız bilinmez ama büyüklere saygı, anneye babaya hürmet, atalarımıza şükran duyma ve yâd etme duyguları maalesef gittikçe köreliyor. Bundan da önemlisi genç neslimizin din bilgisi ile maneviyatının örselenmesi amaçlı çalışmaların kısmen de olsa amacına ulaşabildiğini görebilmekteyiz. Bir insanda maneviyatın zayıflığı onun belli amaçlar doğrultusunda kullanılması ya da yönlendirilmesi için önemli bir etkendir.

            Genelleme yapmamakla birlikte caddelere, sokaklara baktığımızda genç neslimizin hep bir arayış ve ithal kültür taklidi peşine düştüğünü gözlemleyebiliyoruz. Gençlerimizin beslenmesinden giyimine kadar hep bir arayış peşinde ve ithal kültür taklidinde olmaları Türk neslinin geleceği için olumsuz sinyaller vermektedir.

            Genç neslimizin ithal kültür taklidi peşinde koşmasının seviyesine örnek olması için ülkemizi ziyaret eden ABD Başkanı Barack Obama’nın bir sözü önem arz etmektedir. Obama, 2009 yılında ülkemizi ziyaret ettiğinde İstanbul da Tophane-i Amire de 07 Nisan 2009 tarihinde gençlerle yaptığı buluşmada çok ilginç cümleler sarf etmiştir. Obama konuşmasında “ABD gençleri ile Türk gençleri aynı hamburgeri yiyor. ABD gençleri ile Türk gençleri aynı kıyafetleri giyiyor. Bu kadar iç içeyiz” gibi cümleler sarf etmiştir. Obama tarafından bilinçli olarak ve özellikle sarf edilen bu cümleler aslında çok önemlidir. ABD başta olmak üzere batı ülkeleri birçok yöntemle kendi kültürünü gençlerimize enjekte etmiştir ve etmeye de devam etmektedir. ABD ve batı ülkeleri kendi kültürümüzü ve öz benliğimizi erozyona uğratma yönünde oldukça mesafe kat etmişlerdir.

            Bu körelme de genç nesilleri yetiştirenlerin acaba hiç payı yok mu?  Elbette asıl sorumluluk genç neslimizi yetiştiren başta ebeveynler ile milli eğitim sistemimiz olmaktadır. Çocuklara ve genç nesillere milli değerleri, büyüklere saygıyı, küçüklere sevgiyi aşılamayıp onlardan beklentilere karşılık verilmesi elbette beklenilemez.   

            Acaba kaç aile çocuklarına milli değerlerimiz, birlik-dirlik ve bütünlüğümüz ile ilgili tamamlayıcı bilgileri verebildi? Kaç aile çocuklarına hâkim? Acaba kaç aile çocuklarına Cumhuriyeti kuran atalarımızın çektiği yoklukları,yoksullukları,kıtlıkları,imkansızlıkları anlatabildi? Bunları sorgulamamız ve şapkamızı önümüze koymamız gerekmektedir.

            Yeni nesil bazı gençlerimiz üzerinden millet olma vasıflarımıza darbe vurmak isteyen dahili ve harici kisveler “Biz cumhuriyet çocuklarıyız” klişe ifadelerin arkasına saklanıp çok acımasızca ve artan bir yoğunlukta ulusallık ve millet olma bilincini iyiden iyiye örseleme gayretlerine devam etmektedirler.

            Aslına bakılacak olursa şu an hayatta bulunan Türk vatandaşlarının neredeyse tamamına yakını cumhuriyet ilan edildikten sonra dünyaya gelmiştir. Dolayısıyla aslında herkes cumhuriyet çocuklarıdır ama millet olma yapımız ile ulusal birliğimize darbe vurmak isteyenler tarafından “Cumhuriyet çocuklarıyız” ifadesi kasıtlı olarak ve milli ruhu yıkım amaçlı olarak kullanılmaktadır.

            Cumhuriyet çocuklarıyız diyenlerin asıl maksadı sözümona kendilerini okumuş, aydın, giyim ve kuşam özgürlüğüne sahip, batılı gibi yaşayan, batılı gibi düşünen, batılı gibi özel hayatı olan bir zümre olarak görme veya gösterme arayışından öteye gitmemektedir. Bu zihniyeti taşıyanlara göre milliyetçi,muhafazakar kesim ile örtünen kesim asla cumhuriyet çocukları olamazlar; onlar şeriatçı ve yobaz insanlar saplantısında olup ulusal bütünlüğe kast eden zihniyetler görünümünde kalmaktadırlar.

            Cumhuriyet çocuklarıyız diyenler neredeyse Atatürk öncesini kabul etmemekte Osmanlı devletini kabullenmek istememektedirler. Bu kafa yapısında olanlar Türk tarihinden bihaber olduklarını da dolaylı olarak ikrar etmemekte, tarih boyunca Türklerin kurduğu ve devlet ve imparatorluklardan sadece en sonuncusunun adının Osmanlı imparatorluğu olduğunu bilemeyecek,anlayamayacak derecede cahil kalmışlardır. Atatürk öncesini kabul etmeyen bu zümre Atatürk’ün de Osmanlı devletinin bir kurmay subayı olduğunu nedense hiç akıllarına getiremiyorlar.

            Geçtiğimiz günlerde bir avukatın “Şeriat istemiyoruz” mealinden yazılı ve görsel medyadaki paylaşım ve sözleri aslında “Cumhuriyet çocuklarıyız” ayrışmasına örnek teşkil etmektedir. Bu paylaşımı yapan avukatın nasıl hukuk fakültesi bitirip avukat olduğu beni ilgilendirmiyor ama durduk yere şeriat istemiyoruz söz ve paylaşımları dikkate değerdir.

            Bu avukatın dile getirdiği şeriatın sözlük anlamının “Kuran’ın ayetlerine, Hazreti Muhammet’in sözlerine ve yaptıklarına, bunlardan çıkarılmış yorumlara dayanan, insanın yaşamını, toplumsal yaşamı düzenleyici,  hiçbir zaman değişmeyecek olan dinsel kurallar bütünü, İslam hukuku.” olduğunu görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında devletin yönetim şekli “Şeriat” yönetimi olmadığına göre acaba bu çıkış neden yapılmıştır, neden milletin ulusal bütünlüğüne kast edilmiştir asıl sorulması gereken soru budur. Türk milletine karşı şeriat istemiyoruz diyen bu avukat acaba din devleti olan ve masumları vahşice katleden İsrail için tek bir eleştiri getirebilmiş midir ?

            Milletimizin birlik ve bütünlüğüne kast edenlerin batılılaşma ve batılı gibi yaşama arayışlarına kılıf olarak uydurdukları zamane sloganı olan “Cumhuriyet çocuklarıyız” yapılanması güdenlerin  yakın tarihimizdeki Jön Türkler oluşumunu okumalarını öneririm. Jön Türkler batı taklitçiliğinin peşinden gitmişler,batılı gibi olmaya çalışmışlar ama olmak istedikleri batılı devletler onları sadece kullanmış ve asla batıya kabul etmemişlerdir. Sonuçta Jön Türkler yapılanması üzerinden batılı devletler Türk milletinin son devletlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğunu parçalamışlardır.

            Gençliğimizin bilmesi gereken çok şeyler vardır. Öğretecek eğitecek olanlar genç neslimizin kimin çocukları olduğunu çok iyi anlatmalıdır. Gençliğimiz geleceğimizdir. Onlarla gururlanma arzusu hepimizin hakkıdır. Bunun için gereken her türlü tedbirler şimdiden alınması gerekmektedir. Yarın çok geç olabilir.

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)