SAKARYA’NIN TRAFİK ÇİLESİ

Sakarya Büyükşehir Belediyesinin resmi internet sitesine girdiğimizde belediyenin misyonunun  “Yerel ve ortak nitelikli talepleri karşılayan, insana değer veren, çevreyle uyumlu, kaliteli ve çözüm odaklı hizmetler üretmek ve halkın gündelik yaşamını kolaylaştırmak.” olduğunu, vizyonunun ise “ Rahat ve konforlu ulaşım sistemlerine sahip, afetlere karşı hazırlıklı...bir kent olmak” şeklinde kamusal bir taahhüt olduğunu görüyoruz. Büyükşehir belediyesinin taahhüt ettiği bu misyon ve vizyonunu sorguladığımızda ise asıl sorun burada başlıyor.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce bulduğu veya oluşturduğu her fırsatta kendisini ve hizmetlerini öve öve bitiremiyor ama halkın yaşadığı gerçek ile kendisinin anlattıkları hizmet anlayışı farklılığı hiç uyuşmuyor.

Sakaryamızın en büyük sorunlarından bir tanesi de elbette trafik sorunu ve bu sorun maalesef gittikçe kronik bir hal almaya, halkın çile çeker duruma gelmesi yanında dayanma sınırlarını zorlamaya başladı. 

Kanunlar nezdinde her türlü yetki ve imkan var ama uygulayacak olanlar maalesef popülist odaklı başka işlerle uğraşmaya ısrarla devam ediyor.

5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu büyükşehir belediyelerine halka kaliteli hizmetler sunmaları için bağlayıcı görevler vermiştir. Bu görevler arasında büyükşehir ulaşım ana planını yapma ve uygulama görevi var ama bu görev sadece kanuni bir madde olarak kalmış gibi gözüküyor. 

Sakarya’da ulaşımın önündeki en büyük sorun aslında kötü yönetimdir. Büyükşehir belediyesi olarak mevcut yollara alternatif yollar ve ulaşım ağı yanında alternatifler ortaya koyamaz ve yönetemezseniz özellikle şehir içi trafik elbette çile olmaya başlar. Büyükşehir belediyesi  ulaşımdaki asli görevini maalesef dolmuş minibüslere devretmiştir. Dolmuş minibüslerin sayısal olarak fazlalılığı dahi şehir içi trafik yoğunluğuna asli sebep olmaktadır.
Konu dolmuş minibüslerden açılmışken dikkatlerden kaçmayan bir konu daha ortaya çıkmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda araç tanımları ve kapasiteleri belirtilerek amir hüküm altına alınmıştır. Bu tanımlarda oturma yeri sürücüsü dahil on yediyi geçmeyen araçlara minibüs denir ifadesine rağmen Sakaryamızda dolmuş minibüs hizmeti veren araçlar ne yazık ki otobüs kapasitesinde yolcu almakta, otobüs seviyesinde yolcu aldıklarından dolayı da caddelerde seyrek olarak görülen belediye otobüslerini örnek göstererek ayakta yolcu dahi almaya başlamışlardır. Bazı minibüs esnaflarının daha çok yolcu alabilmek için koltukları dahi söktüklerini görmeye başladık.
Sakarya’da özellikle şehir içi taşımacılıkta şoför hariç en fazla on altı yolcu alma yetkisine rağmen bu sayının çok üzerinde yolcu taşımacılığı yapıp adeta otobüs seviyesinde hizmet veren dolmuş minibüslerini kim denetleyip gereğini yapacak merak ediyoruz.
Diğer önemli bir konu ise Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin dilinden hiç düşürmediği ve sık sık reklamını yaptığı “Bisiklet şehri Sakarya” algı yönetimine değinmeden geçemeyeceğim.
Bilindiği üzere 2018 yılında geçmiş yönetim döneminde Yenikent’te "Ayçiçeği Vadisi ve Bisiklet Adası Projesi" başlatılmış ve devamında tamamlanmıştı. Bu bisiklet adasında hükümet desteği ile organize edilen uluslararası bisiklet yarışmalarında şehrimiz gündeme geldi ve devamında Sakaryamıza “Bisiklet şehri” taltifi verildi. Bisiklet şehri taltifinden dolayı Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce bunu her fırsatta şahsi başarısı gibi yansıtmanın ötesine geçip “Sakarya bisiklet şehridir” demeye başladı. Bu söylem üzerine şunu sormakta fayda var; Sakarya’da olmayan bisiklet yollarında kaç kişi bisiklet sürebiliyor, bisiklet ile evine, iş yerine gidebiliyor? Vatandaş daha doğru düzgün kaldırımlarda yürüyemiyor, çamur ve çukurlardan araçları ile caddelerde gidemezken bu şehir nasıl bisiklet şehri olabiliyor anlaşılır gibi değil.
 Sakarya’da özellikle şehir içi trafik vatandaşımız için artık sorun olmaktan çıkmış çile olmaya başlamıştır. Bu trafik çilesinin önüne geçmek, tedbirler almak elbette mümkündür. Bunun için öncelikle 2012 yılında başlatılan Sakarya Ulaşım Planının güncellenerek ulaşım alanında Büyükşehir Belediyesinin inisiyatif alması zorunlu hale gelmiştir. Şehir içi ulaşımı özel sektör ve esnafların inisiyatifine bırakılacak kadar  basit değildir.
Belediye başkanlığının domates, salatalık, patlıcan, biber, kabak yetiştirmek, bu gerekçe ile belediyeye binlerce adam doldurup popülist siyaset ve reklam yapma makamı olmadığını anlamayanlar vakti geldiğinde elbette anlayacaktır. 

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)