MISTIK (1)

Kapı açılır açılmaz. Mıstık bir koşu kapıya yaklaştı. Kuyruğunu dikip pür dikkat sahibine baktı Onu bu kadar ciddi görmemişti. Mıstık’ın şaşkınlığı gözlerinden belli oluyordu. Sahibi hiçbir zaman böyle serin durmazdı. Mutfaktan evin Hanımının sesi geldi. -Goncam sen mi geldin? Kafasını mutfak kapısından uzatarak: -Hoş geldin gülüm. -Hoş bulduk sultanım. Evin Hanımı bir kocasına birde şaşkın Mıstığa baktı. -Bu neden bu kadar donup kalmış. -Mahsustan ona ciddi baktım. Onun için donup kaldı. Şimdi ona seslenirim görürsün ondaki neşeyi, -Gel Mıstık Gel . Sahibinin sesini duyan Mıstık önce yerde bir yuvarlanıp evin beyinin ayaklarına başını sürmeye başlamıştı. Her gün olan Mıstık ev sahibi muhabbeti başlamıştı Bira kucağına aldı okşadı sevdi. Çalışma masasına geçip oturdu. -Goncam bir yorgunluk kahvesi iyi gelir değil mi? -İyi olur hanım. Sonra mutfağa giden hanımına seslendi. - Mıstığı alalı bir yıl oldu mu? Eşi içerden -Hemen hemen. - Vay be zaman ne çabuk geçiyor. Mıstığın annesi üç tane yavru yapmıştı. Alt kat komşusu Şirin Hanımın kedileriydi. O yavruları görünce -Şirin hanım şu siyah beyaz uzun kuyrukluyu bana verir misin. Şirirn Hanım -Hocam aslında onu kendime ayıracaktım. ama madem sen istiyorsun ona sana verebilirim demişti. Annelerini emiyorlar .Ayrılınca veririm demişti Mıstık diğer yavrulardan daha hareketli İnsana çok yakındı. Şirin Hanım onu getirdiği akşam Mıstık yabancı bir eli hissetmiş titriyordu. Şirin Hanım. -Mıstık en güvenilir yeri buldu. Gülbey Abi yeni yem yemeye başladı. Mıstıkla iyi günleriniz olsun. -Teşekkürler Şiirin Hanım ona bebeğimiz gibi bakacağım. Şundaki güzelliğe Maşallah. Sultan Hanım eşinden önce Mıstığı kucağına almıştı. Biraz sevip bırakmışlardı odanın ortasına. Tedirgindi Mıstık. köşe bucak kaçtı bir zaman. Koltuk arkalarından baktı bir süre. Acıktığında ve susadığında yavaş yavaş yaklaşmaya başlamıştı aile bireylerine. Önce iple topla başlamıştı Mıstıkla muhabbet. Gülbey çok sevdi Mıstığı. Onunla dakikalarca vakit geçiriyordu. Yemesine içmesine zaman ayırıyor bazen de eğitmeye çalışıyordu. Emekle verilen her sevginin sonucu güzellikti .Mıstık yat dese yatar .kalk dese kalkar koş dese koşar hale gelmişti.Hatta bekle talimatını bile öğrenmiş bekle denildiğinde dakikalarca Gülbeye arka ayaklarının üzerine oturup fıldır fıldır dönen gözlerle onu dinlerdi.

(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)