YAPILANI HALKA ANLATMAZ SÖMÜRÜ ÇAĞI
Hep deriz ya: tarih yapmaktan yazmaya zamanımız olmadı..
Yazmak kamuoyudur. Bu konuda gerçekten çok noksan kaldık, çok!.
Matbaayı bile, belki bu anlayışın ürünüdür geç aldık..
Mesela:
Mahmut çok güzel çalışmalar yaptı.
Gerçekten çok güzel şeyler yaptı yapmasına da, İslam Halifesi (Dünya Müslümanlarının Lideri) gavur padişah olmaktan kurtaramadı.
Yine mesela:
Abdülhamit, O da İslam Halifesi, O da çok güzel işler yaptı. Hatta ona direnenlere, onu anlayamayanlara, maceracılara, birçok isyancı ve hainlere rağmen çok güzel başarılar da elde etti!.
O da derdini ve samimiyetini halka bir türlü anlatamadı.. Kimseyi idam ettirmediği ve öldürtmediği halde “Kızıl Sultan” olmaktan kurtulamadı.
En kötüsü de:
Tüm samimi gayretlerine rağmen III. Selim’in öldürülmekten kurtulamaması.. O da Genç Osman’ın kaderini yaşadı ve Osmanlı’nın isyancılar tarafından şehit edilen ikinci sultanı oldu.
Kamuoyunu iyi yönetememek, halka derdini anlatamamak, halkı inandıramamak çok kötü bir şey.. Çok kötü..
Bugünlerde de aynısı olmuyor mu!?.
Kim, basını, medyayı en iyi, en aktif kullanıyor, kim halka derdini anlatabiliyor o kazanıyor.
Veya kim halkı yönlendirebiliyor o muradına eriyor.
Halkı yönlendirmek.. Bu bazen yalan dolanla da olabiliyor..
Çağımız, bilgi çağı, teknoloji çağı olması yanında: reklam çağı.. abartma çağı da..
Demokrasi çağı olmasına rağmen birçok yönüyle yalan dolan çağı..
Ve en önemlisi:
Emperyalizmin acımasız uzantısı Karteller çağı..
Bir bakıma albeni ile, moda ile, reklam ile: sömürü çağı..
Ya davulcuyu, ya zurnacıyı değil de doğruyu, gerçeği almasın, sağlıklı düşünemesin ve hep büyük güçlerin kölesi olsun diye evet korkunç bir reklam çağı..
Tarih boyunca kamu oyunu iyi kullanamadık..
Ama artık şimdi bu konuya çok önem verelim ve medyayı, basını, internet gazeteciliğini, sinemayı, tiyatroyu vb.. en iyi şekilde kullanalım artık..
Türkler en zor işleri en güzel başarabilen kadim bir millettir..
Bunu da çok rahat başarabiliriz..
Hadi iş başına!.
* Araştırmacı Yazar - Şair