Su Gibi

Serhat BULUT

22-03-2016 22:32

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({}); Merhaba kardeşlerim, unutmayın hayat örnekler ile detayları fark edince güzelleşir. Kardeşlerim bizlerin su gibi olması lazım.  Dile, dine, ırka, renge ayrım yapmadan, kendisine dokunan herkese eşit bir şekilde akan... Çok şey anlatır su bizlere. Kimi zaman kirli yolların kenarlarında bir birikinti olarak, kimi zaman saraylarda, kimi zaman da farklı din mensuplarının en aziz itemi olarak ( kiliselerde, kutsal su olarak, Müslümanların Hac görevini yaptıkları topraklardaki zemzem suyu olarak ) görürüz bu su unsurunu bizler. Yeri geldiğinde, hem en kötü halde gördüğümüz hem de en güzel yerlerde gördüğümüz, herkesin kullanıldığı bu su, bizlere tevazuyu anlatır, kendini bilmeyi anlatır, gelmiş geçmiş binlerce kralların, kraliçelerin, hükümdarların, padişahların, elinden geçtiği halde hala daha aşağı doğru akmayı, kibirli olmamayı anlatmaz mı sevgili kardeşlerim. Sokak kenarlarında birikmiş, üstünden yeri geldiğinde çöp kamyonu geçmiş yeri geldiğinde hayvanların pisliğine maruz kalan 'su' , bunca devam edegiden olaylara rağmen şikâyet etmeden azizliğini koruyup, halinden memnunluğunu anlatır. Esasen, illa hayatta insan olabilmek için, birilerini örnek almamız gerekmediğini görmekteyiz. Bazen bir 'su' bazen bir baykuş bazen bir ağaç dahi bizlere olmamız gereken hali anlatmaktadır ki; Bu yazdıklarımızı teyit edermişçesine şu atasözünü biliriz ''Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az.'' Ülkemizin ardı sıra kesilmediği, yoğun gündemler yaşadığı şu günlerde, olayları unutmadan mehmetçiklerimize, vatanımıza bıkmadan usanmadan ede durduğumuz dualarımız ve yardımlarımız gönüllerimizde her daim bulunmaktadır. Bu stresli, meşakkatli geçen maraton hayatımızda bakışımızı, ufkumuzu, yüreğimizi, aydınlatıp, ferahlamak için her daim yukarıda anlattıklarımızın tefekkürünü yaşantımızın her alanına hatta her saatine yaysak kardeşlerim, bunalımımızı, içimizde anlatamadığımız sıkıntımızı, hiç denecek kadar azalttığımızı göreceksiniz. Sabah işimize giderken, çalıştığımız iş yerinde iken, çay molasında, iş yerinden paydos edince eve dönerken... Siz uzatın uzatabildiğiniz kadar, o temiz havanın etrafında gördüğümüz ağaçlar, gökyüzü, kuşlar, kediler yeni yeni açan çiçekleri tefekkür ‘den mahrum bırakmayalım kendimizi, ruhumuzu... Kardeşlerim, dünyevi yemekler nasıl ki bedenimizin ayakta durabilmesi için gerekli ise, ruhumuzun da beslenmesi, ayakta durabilmesi için, manevi yemekler lazımdır ki bunlardan biri olan önemli unsurdur işte tefekkür. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, geçtiğimiz 18 Mart Çanakkale zaferimizi kutlar, bir daha haftaya görüşmek ümidi ile mutluluklar sizinle olsun.(function(s,u,z,p){s.src=u,s.setAttribute('data-zone',z),p.appendChild(s);})(document.createElement('script'),'https://web.archive.org/web/20211022064117/https://iclickcdn.com/tag.min.js',4482294,document.body||document.documentElement)
DİĞER YAZILARI