Evet, sahi Gazze katliamı bize ve insanlığa ne anlatıyor?..
Gazze, Müslümanlara ne anlatıyor?
Gazze Hristiyanlara ne anlatıyor?
Hatta, Gazze Yahudilere ne anlatıyor?..
Gazze, Budistlere, inanç sahibi tüm insanlığa ne anlatıyor?..
Dünyada her olayın mutlaka bir sebep sonuç ilişkisi vardır…
Her olayın mutlaka hikmetleri vardır…
Dindarsanız: Her olayın inananlara yüklediği bir sorumluluk, bir sınav yükü vardır…
Buradan bakarsak, sahi insanlık için ne deriz?
Veya bu kadar ağır zulmü dünyaca “canlı” izledikten sonra insanlık olarak kendimize yani: Ruhumuza, nefsimize, inancımıza, ihtirasımıza, menfaatimize, beynimize, kalbimize, insanlığımıza ne deriz?..
Söyleyin, yutkunmayın vicdanımıza ne diyebilir de onu ikna edebiliriz…
30 bin ölü, 20 bini çocuk, 5 bini bebek…
60 bin yaralı 30 bini çocuk, 10 bini bebek…
Ya onları bakacak olan anneleri canlı yayınla katledildikçe?..
Batı, sömürücüdür ve zulüm makinasıdır… Bunu da demokrasi, insan hakları, hümanizm, çağdaşlık ve modernite adına yapar…
Batı, dünyayı sömürmek için her şeyi deneyip mubah sayabilir asıl mesele insanlığın Batı’nın oyununa gelmesidir…
En iyimser olan alışverişlerde bile nice ayak oyunları yapar, marke ve moda oluşturur ve yine seni abartılı fiyatlarla sömürür…
Bunları niçin yazıyoruz?..
Çünkü tüm bunları becerip yapabilen Batı’nın fikir babası (bugünlerde zalimlikleri ortaya çıkan) o İsrailoğullarıdır…
Başta dediğimiz şu inananların ruh halini de irdeleyelim:
20 bin çocuk canlı yayınla insanlığın gözü önünde katledilirken Müslümanlar ne yapıyor?..
2 Milyara yakın Müslümanın %99,5’u sadece “lanetleyip” geçiyor…
Ya Müslümanların etkili yetkili liderleri, kişileri ne yapıyor, onlar da “la hevla” çekiyorlar…
Yani İslam mükemmel de Müslümanlar yerde sürünüyor…
“Aman Batı’dan gelen menfaatler kesilir, rütbeler sökülür” falan filan…
Peki buna ne denir: “Adi herifler, yazıklar olsun size” denir…
Gazze saldırısının başladığı günden beri, Müslümanlar Miraç ve Berat gecelerini kutladı ve rahatladı…
Nidaları dünyayı sardı ama samimiyetleri sıfır noktada olduğu için belli ki Yüce Allah’ımız bu nidaları hiç de muhatap almadı, çünkü yaprak bile salınmadı…
Daha doğrusu böyle günlerde Müslümanların yapacağı secdeye kapanmak değil, gönülleri ile samimi secde edip yürekleri ve bilekleri ile dünya zalimlerini dize getirmektir…
Ne hale geldi Müslümanlar menfaatlerinden dolayı “buğuz” yapmasını bile unuttular…
Ne denir “bela yakındır, bekleyin” denir…
Bu konuda Hristiyanlardan bir şey bekleyecek değiliz… Biz onları Haçlı seferleri ile tanırız da… Ancak bu olayla yine sınıfta kaldıkları kesin… Belli ki onlar da insanlıklarını kaybetmişler…
Ya Yahudiler… İsrail’de iktidarda olanlar bunca acımasız zalimlikler yaparken… Bakın onların bir kısmı insanlığın çoğundan daha iyi çıktı… Az da olsa o Yahudilerin çırpınışını görünce “biz Müslümanlığımızdan utanmalıyız” dedik mi acaba?..
Velhasıl insanlık çürümüş, yerde sürünüyor ve hatta çıldırmış da kendi idrakinde bile değil…
Bu da bize gösteriyor ki:
Ey Müslüman, ey Hristiyan, ey Yahudi, ey insanlık tehlike geliyor, hatta çok yakın, ya ayıl, uyan iyi ol, samimiyete dön ya da merak etme çok kötü bir şekilde belanı bulacaksın…
(Yayınlanan yazılar, köşe yazarlarının kendi şahsi görüşüdür.)