Dinmeyen Acı: HOCALI KATLİAMI

Dağlık Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı katliamı yaşandı. Hocalı, Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birinde bulunan bir kasabadır. 26 Şubat gecesi ermeni ordusu, stratejik değeri olan Hocalı bölgesine baskın düzenleyerek kasabasının giriş ve çıkışını kapadılar.

Aynı gece 106 kadın, 374 erkek, 63 çocuk ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 Azeri vahşice öldürüldü, 487 kişi ağır yaralandı, 1275 kişi rehin alındı. Bir grup Ermeni askeri Hocalı Kasabası’nın 1 kilometre batısında yer alan bir yere 100 Azeri ölüsünü toplayarak, sonra tüm cesetleri yaktılar. Aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 2000 kişi akla hayale gelmeyecek kadar işkenceler ile öldürüldü, geri kalan yaklaşık 5000 kişi yerinden yurdundan sürülen insanlar canını zor kurtardı. Hocalı katliamı yaşanan vahşetin sembolü gibi.

Fakat olanların küçük bir parçası. Hocalı Katliamı tarihin kanlı sayfalarına yazıldı. Bu katliamlar sırasında on binlerce Azeri öldürüldü, daha sonra Ermenistan’da yaşayan 185 bin Azeri ile, Ermeniler tarafından işgal edilen Fuzuli, Cebrail, Kelbecer, Kubatlı, Laçin ve Zengelan gibi Azeri şehirlerinde yaşayan yaklaşık 900 bin Azeri zorunlu göçe tabii tutuldu ve topraklarından sürüldü. Böylece Azerbaycan topraklarının % 20'si Ermeni ordusu tarafından işgal edildi. Hocalı'da katliam sonrası şahitlerin anlattıklarını insan dinledikçe önce kulaklarına inanamıyor.

Fakat katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet’in gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu şöyle anlatmış: “Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim, ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz”. İnsan Hakları İzleme Örgütü de bu olayı en büyük katliam olarak nitelemiştir. Hocalı katliamı anlatılamaz bir vahşetti. "20. yüzyılın en büyük katliamı, Hocalı'da yapıldı”.

Hocalı Katliamı sadece orada öldürülen kimsesiz insanlar olarak görülmemeli. Bu vahşet, tüm Dünyanın gözü önünde işlenen toplu bir cinayet olmasına rağmen, göz yumularak kabullenmek mümkün değil. Hocalı'dan yanı sıra Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal altında tutan Ermenistan'ın, yüzbinlerce Azerbaycanlıyı yerlerinden yurtlarından uzak yaşamak zorunda bıraktı. Dünyanın tanıklık ettiği bu katliam, insanlık tarihine sürülen büyük bir lekedir. Bu katliamın sorumluları, Uluslararası Adalet Divanı önüne çıkartılıp, mutlaka hesap sorulmalıdır.

Bu gelişmelere seyirci kalan Batı devletler, Ermenilerin yaptıkları katliamlara ve işgal hareketlerine ciddi bir tepki göstermemişlerdir. BMGK, 822 sayılı kararı ile Ermeni kuvvetlerinin işgal altındaki topraklardan çekilmesini istedi, ancak bu sonuç vermedi. 1994 yılında iki ülke arasında ateşkes ilan edildi. Lakin bir diğer sorun da, ülke içinde yerinden edilen ya da sığınmacı durumuna düşen bir milyon civarı Azeri’dir. Bu insanlar hâlâ Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarda bulunan evlerine geri dönmeyi beklemektedirler.

Tüm Dünya 'Hocalı Katliamı'nı' soykırım olarak tanımalıdır. Bunun hem soykırım olarak belirtilmesini hem de bu katliamı yapanların sorguya çekilmesi ve insanlık adına hesap vermeye zorlanması lazım. Azerbaycan halkı emri verenlerin yargılanıp cezalandırılmasını ve bir daha katliam yaşanmamasını istiyor.

26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan’ın Hocalı şehrinde Ermenilerin yapmış olduğu soykırımı telin etmek, şehitlerimizi anmak ve bütün dünyanın bu vahşeti, soykırımı tanımasını sağlamak amacıyla ´´Hepimiz Hocalıyız, Hepimiz Türk’üz´´diye sesimizi dünyaya duyurmalıyız.

Kardeş Ülke Azerbaycan'dan Selamlar, Vefa Azeri Kızı